Uzun zamandır ismini duyduğum Ursula'nın kitaplarını okumaya karar verdiğimde ilk ilgimi çeken bu romanı oldu. Ursula aslında kitabın içerisinde gerçekliği yeniden oluşturuyor. Ursula'nın akıcı bir dili var ve usta bir kalem olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Her ne kadar aynı etkiyi göstermesede Harry Potter'i ufaktan anımsatıyor diyebilirim.
Kitabı okurken baş karakterimiz Ged'in dünyasında buluyoruz kendimizi. Küçükken yaptığımız bazı hatalar vardır bunların bazılarını unutamayız ve sanki hep peşimizden gelirlerler taki bununla korkumuzu yenip yüzleşene kadar devam eder bu süreç. İşte serinin ilk kitabında Ged'in yaşadıkları bana bu durumu çağrıştırdı.
Kitabın son kısımları sanki genel havasından biraz daha kopuk ya da kısa tutulmuş gibiydi. Biraz daha betimlenip okuyucuya o an ki duygular daha canlı ve etkili bir şekilde aktarılabilirdi diye düşünüyorum. Buna rağmen serinin devamını kesinlikle okuyacağım. Ged'in bu büyüme yolculuğuna eşlik etmesem sanki eksik kalmış olur her şey.
Keyifli okumalar...