Gönderi

504 syf.
10/10 puan verdi
"KONUŞUNCA AĞZINDAN IRMAKLAR ÇAĞLAYAN VERGİLİUS!.."
Dante 'nin deyimiyle. Ve şair Vergilius 'un son on sekiz saati. Bütün evreni avuçlarının içine alıp, evirip çevirip; "GÖRÜYORUM!!" diye anlatmaya başlayan bir falcı edasıyla, kendi hayatının ve ölümünün gölgesinde varlığı ve hiçliği sorgulayan, sorgulatan, her cümlesiyle on ikiden vuran çok farklı bir eser. Okumak kesinlikle sabır gerektiriyor. Fakat o sabır anlamaya yetmiyor maalesef. Aslında dil açısından çok karışık ve anlaşılmaz ifadeler barındırmıyor. Anlamanın zor olmasının sebebi tamamıyla içerik. Abartısız söylüyorum, her sayfa için onar sayfalık açıklayıcı metin, çok rahat yazılabilir. Yer yer şiirsel bir dil görmek mümkün. Önümüzde bin parçalık bir yapboz var ve çantada keklik diyebileceğimiz tek parçası bile yok. Uzun ve bol virgüllü cümlelerden oluşan, etkileyici, enteresan ve şu ana kadar görmediğim derecede orijinal tasvir ve benzetmelerle müthiş bir ses ve görüntü şöleni sunarken, aynı zamanda, sürekli durmaya ve düşünmeye sevkeden cümlelerle neredeyse didaktik bir nitelik taşıyor. Eser dört kısımdan oluşuyor. Su, ateş, toprak ve hava. Evrenin yapısına dair özel bir ayrıntıya gönderme olduğunu düşündürüyor okurken. Terazinin bir kefesine sanatı, diğerine iktidarı koyarak, Şan, şöhret, tutku, kitle psikolojisi, din gibi pek çok unsurun didik didik edildiği,sanrılar ve sancılar içerisinde, defalarca.. Ve defalarca; "NEDEN?" "NİÇİN?" diyerek.. Joyce gibi, dil alanında türetme yoluna giden, kendi dilini oluşturarak yazmaya çalışan ve bence kendi hariç herkesi dışarıda bırakıp bu anlatıya dalmak isteyenlerin dişe dokunur bir donanımla ve gönül rızasıyla, pes etmeden, o kapıyı tekrar tekrar zorlamalarını isteyen bir duruşa sahip. Büyük bir hesaplaşma onunkisi. Süslü bir dile eşlik eden açık ve anlaşılır kelimelere rağmen, oldukça kaygan bir ifade tarzı hakim. Uzun ve karışık cümleleri öğelerine ayırıp incelemenizi beklemiyor sizden. Tamamen hissetmeye dayalı bir içselleşme söz konusu. Ve bilinç akışı. Büyü bu. Büyücü, bu teknikle kelimelerini pişiren, onlara ruhunu katan yazarın ta kendisi. Bu kitabı okurken, harflerle notaların arasındaki fark, hızla eridi benim açımdan. Mahiyetini tam olarak çözemediğim bir tını, ahengiyle sardı etrafımı. Monologlarla başlayan, olay örgüsü çok zayıf olan bu anlatıda, yeri geldiğinde iç içe girerek küçülen, yeri geldiğinde farklı yörüngelere ayrılıp büyüdükçe büyüyen imgeler ve düşünceler çok büyük yer tutuyor. Anlatılan, insan aslında. Bütün kainattan daha derin olan, her şeyi içinde barındıran, kapsayan insan.. Ve zaman, mahiyeti, hükmü, hükmettikleriyle.. Ve tabi ki ölüm, hiçte var olmanın büyüsüyle.. Keyifli okumalar..:)
Vergilius'un Ölümü
Vergilius'un ÖlümüHermann Broch · İthaki Yayınları · 2012356 okunma
··
1 plus 1
·
819 views
İbrahim okurunun profil resmi
Bu kitabı bitiren birisini ilk defa görüyorum :) Niteliksiz Adam, Ulysses bitiren gördüm ama bu kitabı bitireni hiç görmemiştim. (Birkaç arkadaşın başladığını gördüm) Tebrik ediyorum seni. Kalemine, sabrına sağlık. Keyifli okumalar dilerim. Sevgiler.
Liliyar okurunun profil resmi
Ulysses ve Niteliksiz Adam'dan daha akıcı olduğunu düşünüyorum. Ama her cümlesi acayip dolu. Dediğim gibi her sayfa için onar sayfalık açıklayıcı metin rahatlıkla yazılabilir. Çok teşekkür ediyorum vakit ayırdığın için. :)
Bu yorum görüntülenemiyor
OkuryazaR okurunun profil resmi
Güzel inceleme yüreğinize sağlık
Liliyar okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, vakit ayırdığınız için. :)
Kerem Bilici okurunun profil resmi
Korkutucu bir inceleme. Heveskaçıran 😉
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.