Sanat eserinde aradığın temel niteliklerden biri nedir deseler bir çırpıda “basitlikte derinliktir” deyiveririm. Gerçi, sanatçılardan büyük büyük laflar, metafizik derinliklerden gelen damıtılmış cümleler beklenmiştir, beklenecektir de… Aynı zamanda bu beklenti edebiyatımızın geleneğinde de vardır ama bir gerçek var ki o da halkın gönlünde yaşayan ve yüzyıllara meydan okuyup çağımıza sıçrayan sözler, hep sanatçının hiç tornadan geçmemiş gibi duran doğal söyleyişlerinde bulunur. Yunus da öyledir, Nedim de öyle, Nazım da keza…
Hayatın akışı içinde duygular, kimi şairlerin egolarının baskısı altında açığa çıkamazlar. Çıksalar bile böyle zamanlarda duyguların sesleri kısıktır, utangaçtır; oysa bastırılmış arzular, özlemler, yakarışlar ancak bir meydan okumayla dile gelebilir, imgelerin arkasına gizlenerek değil elbette.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiiri ise, imgelerin demir parmaklıkları arkasında değildir, saklanmaz. Öncelikle okuyucuyla şiirde duygudaşlık arar, konuşma dilinin imkanları içindeki deyişler, basit ama çarpıcıdır. Onun şiirinde kalp ağrıları, yalnızlıklar, küskünlükler sıradan insanın dağarcığındaki sözcüklerle dile gelir; bu da şairin okuyucu ile arasındaki bağı kuvvetlendirir. Bestekarların onun şiirlerinden yararlanmaları boşuna değildir. Aslında şiirleri serbest nazımla yazıldığı için bestelenmeye elverişli değilmiş gibi görünür. Ancak şarkılar için aranan basitlik, doğallık ve korunaksız deyişler onun şiirinin temelini oluşturduğu için birçok şiiri bestelenmiştir.
“Ayrılanlar İçin” şiiri bunlardan biridir. Timur Selçuk’un bestelediği şiiri hem kendi sesinden hem de Nilüfer’in yorumundan dinlediğimizde şiir bir kat daha değer kazanır.
“İspanyol Meyhanesi” şiiri yine Timur Selçuk bestesiyle efsaneleşir. İntihar eden oğlu için yazdığı “Beni Köy Kuyularda Merdivensiz Bıraktın.” şiiri bir ağıttır ve Timur Selçuk’un kürdilihicazkâr makamındaki bestesiyle ölümsüzleşmiştir. Başta Timur Selçuk olmak üzere Emel Sayın, Edip Akbayram gibi sanatçılar tarafından seslendirilmiştir. “O Benim İşte” adlı şiirini Avni Anıl nihavent makamında bestelemiş, özellikle Müzeyyen Senar’ın yorumuyla şiir bambaşka mecralara taşınmıştır. “Dost Bildiklerim”adlı şiiri Muzaffer Özpınar ‘ın bestesiyle Zeki Müren’in klasikleri arasında girmiştir.
Bunların dışında “Bir gün”, “Sevdiğim Dünyalar Kadar” şiirleri ile “Beyaz Güvercin ”, “Bu Kadar İçten Çağırma Beni”, “İçimde Türlü Keder” , “Uzuyor Yıllar Gibi, Dakikalar, Sen Yoksan” şiirleri de bestelenmiş şiirlerdir.
işte Oğzucan'ın bestelenen bazı şiirleri;
AYRILANLAR İÇİN
Yollarımız burada ayrılıyor
Artık birbirimize iki yabancıyız
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir
Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine
Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi
O günlerce gecelerce sevişmelerimizi
Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin
Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır
BENİ KÖR KUYULARDA
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
BEYAZ GÜVERCİN
Süzülüp mavi göklerden yere doğru
Omuzuma bir beyaz güvercin kondu
Aldım elime, usul usul okşadım
Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadım
Bembeyazdı tüyleri, öyle parlaktı
Açsam ellerimi birden uçacaktı
Eğildim kulağına; dur, gitme dedim
Hâreli gözlerinden öpmek istedim
Duydum; avuçlarımda sıcaklığını
Duydum; benden yıllarca uzaklığını
Çırpınan kalbini dinledim bir süre
Ve uçmak istedim onunla göklere
Ak güvercinin iri gözleri vardı
Güzelliğinden fışkıran bir pınardı
Soğuk sularından içtim, serinledim
Çağlayan bir nehrin sesini dinledim
Belki buydu sevmek hayat belki buydu
Işıl ışıldım, gözlerim dopdoluydu
Bir nağme yükseldi sevinçten ve hazdan
Bir nağme yükseldi, güzelden beyazdan
Uzattı sevgiyle pembe gagasını
Birden öğrendim hayatın mânâsını
Kaderde sevgiyi sende bulmak varmış
Seninle bir çift güvercin olmak varmış
BİR ATEŞİM YANARIM
Bir ateşim yanarım külüm yok dumanım yok
Sen yoksan mekanım belli değil zamanım yok
Fırtınalar içinde beni yalnız bırakma
Benim senden başka sığınacak limanım yok
BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİM
Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim
Beni bekliyorsan, uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim
Belki de hayata yeni başlarım
İçimde küllenen kor alevlenir
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum
Belki de seversin beni kimbilir
Kal dersen, dağlarca severim seni
Bir deniz olurum ayaklarında
Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz
Kalbim duruverir dudaklarında.
Ya da unuturum kim olduğumu
Hatırlamam belki adımı bile
Belki de çıldırır, deli olurum
Sana kavuşmanın heycanıyle
Aşk bu, bilinir mi nereye varır
Ne durdurur özlemini, seveni
Bakarsın ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni.
BİR GÜN
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin,açıl
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini,bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsın apansız
Uzaklarda elemli,garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse
Bil ki seni seviyorum
DOST BİLDİKLERİM
Sanırdım gündüzdü onlarla gecem
İçimde ümitti dost bildiklerim.
Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
Bırakıp da gitti dost bildiklerim.
Hepsi varken baharımda, yazımda;
Kışın bir burukluk kaldı ağzımda,
Seneler senesi oysa gözümde
Cihana eşitti dost bildiklerim.
Nerede o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler;
Acıdan kahrolup yandığım günler
Ta canıma yetti dost bildiklerim.
Meydana çıkalı asıl çehreler
Aydınlanmaz oldu artık geceler
Yalanlar tükendi, indi maskeler
Birer birer bitti dost bildiklerim.
Korkar oldum bana "dostum" diyenden
Yoksa yok olandan,varsa yiyenden
Ne onlardan eser kaldı ne benden
Beni benden etti dost bildiklerim.
İSPANYOL MEYHANESİ
Kararmış tahta masamızda bir şişe şarap,
Gecelerden bir gece bezginiz.
Üstelik adamakıllı sarhoşuz.
Ellerin, ellerimde..
İspanyol meyhanesinde bir kadın
Çığlık çığlığa şarkı söylüyor.
Belli yıkılmış bir kadın.
Hayli çirkin, hayli geçkin, ağlamaklı.
Zayıf, incecik elli, kalın dudaklı.
Sesi bir tokat gibi patlıyor kulaklarımızda;
Yüzümüz al al oluyor.
İçimiz hüzün dolu, kahır dolu,
Gözlerimiz kanlı..
İspanyol meyhanesinde bir gece
Seninle başbaşayız
Üstelik sarhoşuz adamakıllı.
Daha içelim, daha içelim..
Başını dizlerime daya gözlerin kapalı
Ağla biraz,
Bak ben de ağlıyorum.
Ocakta odunlar sönüyor,
Görüyor musun?
Çığlık çığlığa bir kadın,
Duyuyor musun?
Ah ölelim artık;
Bitsin bu delicesine koşu,
İspanyol meyhanesi yerin dibine batsın.
Yeter! yeter!
Öleceksek ölelim.
Hadi vur kendini şaraba,
Kedere ve aşka vur.
Daha içelim, daha içelim..
Alkol duvarını geçelim artık;
Damarlarımızdan ispirto akmalı.
Hey garson!
Sustur şu çığlık sesli kadını.
Söyle masamıza gelsin, içelim.
Hey garson!
Bütün hesaplar benden bu gece sen de iç.
Kapat kapıları;
Yabancı gelmesin.
İspanyol meyhanesinde öldüğümüzü
Kimse bilmesin.
Daha içelim, daha içelim..
O BENİM İŞTE
Biraz kül, biraz duman,
O benim işte...
Kerem misali yanan,
O benim işte...
İnanma gözlerine ben ben değilim
Beni sevdiğin zaman,
O benim işte...
SEVDİĞİM DÜNYALAR KADAR
Sevdiğim Dünyalar Kadar
Gel Dese Bir Gün Gel Dese
Nesi Var Ömrün Nesi Var
Vesvese Hepsi Vesvese
Bir Şarkı Gelir Uzakdan
Söyler Aşkdan Yaşamakdan
Bir Ses Ki Ruhdan Dudakdan
O Sese Yandın Ah O Sese
Madem Ki Gönül Böyle Deli
Delicesine Sevmeli
Usanıp Yine Sevmeli
Bitmese Sevgi Bitmese
KAYNAK: edebiyatyuvasi.com/2015/04/umit-ya...
··
157 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.