Harika bir kitaptan bahsedeceğim size canlar.Tek kelimeyle bayıldım.İlk olarak yazarımıza emeğinden dolayı çok teşekkür ederim Ve bu kitabı okumama vesile olan Duyguma çok teşekkür ederim Gelelim kısa bir özetine: Nil,gri günleri seven, küçükken hep susturulan, uyarılan, hayatını oğluna adamış,bu yüzden de mimarlığı bırakmış bir anne. Nil çok tedirgin,evhamlı ve korkan bir anne.Çünkü oğlunun başına bir şey gelmesinden çok korkuyor ve bu yüzden oğlunu sokakta oynaması için bile dışarıya çıkarmak istemiyor.Oğlu her anne deyişinde "Lütfen anne sokağa çıkmak istiyorum" demesin diye içinden geçiriyor.Çevresi tarafından da bu huylarından dolayı çok eleştirilen biri.Komşuları bu konuda çok eleştiride bulunur ve bu nedenle evine misafir gelsin istemez.Aslında komşularını çok sever fakat misafirlik olsun istemez.Eşi Demir ile arası da bu nedenle limonidir.Demir eşinin mimarken daha canlı ve eğlenceli olduğunu söyleyerek sürekli eleştiride bulunur.Bu durumdan aslında kendi de şikayetçi olur ve işine dönmek ister ama ne yapacağını bilemez.Destek almak için aslında psikolog akrabasına da gider durumu anlatır ama daha beter olarak eve döner.Çare bulamaz. Anne babası tarafından da yüzü gülmez.Aslında çok iyilerdir ama ilgi gösterme konusunda malesef hiç ama hiç ilgi göstermemişlerdir Nil'e.Annesi zaten sürekli misafirlikte,olmasa bile misafiri vardır.Annesinin tek işi pasta börek yapıp yemek,gezmek. Ayrıca Nil küçüklükten beri şiir yazar.Günlerden bir gün Nil bunaldığı bir anda şiirlerini alır ve okumaya başlar.Gözyaşlarına hakim olamaz.Tam o esnada telefon çalar açtığında tanımadığı bir bayan.Kendisinin çatı katındaki yeni komşuları olduğunu düşünür.Telefondaki kadın Nil ile ilgili her şeyi biliyormuş gibi konuşur ve telefonu kapatır.Nil bu konu üzerinde çok durmaz.Fakat zaman geçtikçe üzerinde duracağı konu olacaktır. Nil bir rüya görür ve çok tedirgin olur.Gider oğlunu kontrol eder ama bir şey göremez.Sonra tekrar geldiğinde ise oğlunu kanlar içinde görür.Tabi Nil'in beti benzi atar.Eşi basit bir burun kanaması olduğunu söyler ve inanmaya başlamasıyla da biraz rahatlar.Ama çok korkmuştur. Bunun üzerinden çok geçmeden Nil çok rahatsızlanır.Çok kötü başı döner.Oğluna bakacak durumu yoktur.Bu yüzden de annesini arar gelmesini söyler.Annesinin gelmesini beklerken zil çalar fakat Nil oğlu zor uyuduğu için zili sökmüştür.Nasıl çalar diye düşünürken oğlu bur anda kapıya koşar ve açar.İçeriye şapkalı,siyahlar içinde,gizemli bir kadın girer.Sanki kırk yıldır Nil'i tanıyormuş gibi yanına gider ve konuşma başlar.Ama bu kadın sürekli azarlar şekilde konuşur,kısa süre sonra kalkar gider.O sırada da Nil derin bir uykuya dalar.Kapı vurulmasına uyanır.Kapıyı açtığında annesi telaş içindedir.Neden kapıyı bu kadar geç açtın deyince o da zili çalsaydın der.Annesi ise kızım Rüzgar için söktün ya der.Burda bir şok yaşar Nil ama yine çok üzerinde durmaz.Çünkü eve bir terslik vardır.Rüzgar evde yoktur.Çok korkar ve evde Rüzgar'ı aramaya başlar.Annesi sakin olmasını,sokağa oyun oynamaya çıkmıştır dese de nafile.O anda kapı çalar ve gelen Rüzgar'dır.Kızgınlığını belli etmeden sarılır oğluna ve nerede olduğunu sorar.Rüzgar'dan ise çok garip bir cevap gelir : "Rüzgar uçurdu beni anne" "Hangi rüzgar oğlum?' "Yaprakları uçuran rüzgar anne.Göklere yükseldim."

Nil ve İçindeki RüzgarDilek Ünal · Cinius Yayınları · 20196 okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.