Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

103 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih ve politika biliminin kurucusu sayılan Floransalı düşünür,devlet adamı,askeri stratejist, şair,oyun yazarı.İtalyan Rönesans hareketinin en önemli aktörlerindendir.En ünlü eseri olan Prens'te,politik edebiyat tarihinde ilk olarak iktidarın alınışını ve korunması gibi bir sorunu dinsel ya da ahlaki kaygıları dikkate almaksızın kendinde bir amaç olarak inceledi.Tüm yaşamı boyunca İtalya'nın birliği,ideali için mücadele verdi."Makyavelizm" terimi bir düşünce sisteminden çok "amaç için her yolu mübah gören" politacının tutumunu anlatan suçlayıcı bir sıfat hâline geldi.Yine de Diderot,Rousseau,Fichte ve Hegel gibi büyük düşünürler Machiavelli düşüncesinin olumlu yönünü açığa çıkarmaya çalıştılar.Hegel'e göre "Machiavelli'nin gayesi,yani İtalya'nın bir devlet mertebesine çıkarılması,bu yazarın eserinde tiranlığın haklı gösterilmesinden ve muhteris bir despot için imal edilmiş altın yıldızlı bir aynadan başka bir şey görmeyen bütün görme özürlülerce anlaşılamadan kalmıştır." Hegel O'nun yöntemini yöntemini şöyle özetler:"Kangren olmuş uzuvlar lavanta suyuyla iyileştirilemez."İtalyan komünist filozof Antonia Gramsci ise O'nu "erken gelmiş Jakoben" olarak tanımlar. Diğer yandan kendisinden yaklaşık üç yüz yıl önce Arap kökenli yazar İbn Zafer Adil "Prens" isimli eseriyle ona öncülük etmiştir.İki eser arasında da gerçekten önemli denebilecek paralellikler vardır. Machiavelli, ülkelerin kurtuluşunun kuvvete dayanan ulusal devlette olduğuna inanan,ulusal devlet ya da ulus-devlet düşüncesinin ilk temsilcisidir.Bu nedenle de Ulusal devlet yapısının babası sayılır.Yine Machiavelli ve düşünceleri tüm totaliter yönetimler ve özellikle faşistler tarafından kullanıldığı için de faşizmin de öncülerinden biri kabul edilir.Machiavelli'nin felsefesi Mahyavelizm olarak anılır.Ana düşünce "Amaca ulaşmak için her araç yasaldır." Makyavelist dediğimiz kişi ya da kurumların kötü olan üç temel inancı vardır: 1- İnsanlar genel olarak kötüdürler,bu nedenle de her türlü kötülüğü hak ederler. 2-Kötü olan amaca ulaşmak için yapılması gereken kötülük değil, kötülüğü becerememektir ve kınanması gereken de budur. 3- Amaca ulaşmak için her araç yasak ve ahlakidir. Devletin yüksek menfaatleri için işlenen suçlar,cinayetler,yapılan işkenceler yasal ve ahlakidir. Machiavelli'nin temel dusuncekerini şöyle sıralamak mümkündür: 1- En önemli ve temel amaç devleti yaşatmak ve gücünü devamlı olarak artırmaktır.Bu amacı gerçekleştirmek için kullanılacak her araç yasaldır. 2- Din, ahlâk ve hukuk devlete bağlıdır.Amacı gerçekleştirmek için gerektiğinde devlet bunları alet olarak kullanmalıdır. 3- Devletten bağımsız ahlak ve hukuk düşünülemez.Devletin bittiği yerde,hukuk da ahlak da biter.Hukuk ve ahlak devlet için vardır. 4- Devlet bir ulusa dayanıyorsa,yeterli gücü bu kökten alabilir.Kilise devletin karşısında ya da üstünde olmamalıdır. Kitap 26 altı bölümden oluşmaktadır.Bunların bir kaçından bahsedelim: BÖLÜM 1 KAÇ ÇEŞİT PRENSLİK OLDUĞU VE BUNLARIN ELE GEÇİRİLME YOLLARI Machiavelli'ye göre bugüne kadar insanları yönetmiş ya da egemenliği altına almış tüm devletler ve yönetimler Cumhuriyet ya da Prenslik olmuştur ve olmaktadır.Soydan gelme prenslikler hakimiyetini ya atalarından alır ya da tamamen yenidirler. BÖLÜM 2 SOYDAN GELME PRENSLİKLER ÜZERİNE Prensin ailesine alışık olan soydan gelme prensliklerde, meydana gelen olaylara karşı prensin atalarının usullerine sadakatten ayrılmaması gerektiği için yeni prensliklere oranla prensliği elde tutmak daha kolaydır. BÖLÜM 3 KARMA PRENSLİKLER ÜZERİNE Yeni prenslikler,güçlüklerle doludur.Ve önce eğer bu prenslik tamamen yeni değil fakat prensin yönetimine katılmış bir üye ise bu forma,karma prenslik adı verilebilir. Biri eğer devlete sahip olmayı sürdürmek istiyorsa iki şeye dikkat etmelidir: İlki,eski prenslerin kanlarını akıtmak ve soyunu kurutmak;ikinci olarak da kanunlarda ve vergilerde hiçbir değişiklik yapmamak.Bu yolla yeni ele geçirilen devlet , eskilerle birlikte hızlı bir şekilde birleşir.Fakat topraklarında farklı dilin, âdetlerin ve yasaların olduğu bir devlet ele geçirildiğinde burada onları yenmek için hem iyi talihe hemde becerikliliğe ihtiyaç vardır.Bu gibi bir devleti ele geçirmenin en iyi ve en etkili yolu,prensin bizzat oraya gidip yerleşmesidir.Bu süre içinde sahip olduğu toprak daha güvenli ve sürekli olacaktır.Bu yönde Türkler de Yunanistan'a ilişkin öyle yaptı.Eğer yapmasalardı,buraya hakim olmak için alacakları önlemlerin tümü başarısız olur asla oraları ellerinde tutamazlardı.Yerindeyken düzensizlikler başladığında derhal fark eder ve çareleri hemen uygulayabilirsin;fakat uzakta olursan onları güçlenip onarılamayacak hale gelinceye dek duymazsın ve çaresi için geç kalırsın. Başka bir çare de ülkenin önemli olabilecek bir veya iki noktasına koloniler göndermektir; diğer bir yol da çok sayıda silahlı güçler ya da birlikler göndermektir. Kendi insanlarından dili ve kanunları bakımından farklı bir ülkeyi işgal eden prens, zayıf komşularının önderliğini ve koruyuculuğunu da yapmalıdır; güçleri zayıflatmaya çalışmalı ve kendisi kadar güçlü olan bir başkasını oraya sokmamalıdır.Çünkü ülkede hoşnutsuzluk yaratan ve hırsları olan bazı kişiler halk tarafindan çağrılacaktır. O halde yeni prens,kendi gücü ve daha az güçlülerin ve onların iyi niyetinin yardımıyla ülkede geriye kalan en üstün güç olacak şekilde diğer güçlülere kolayca boyun eğdirebilir.Bu hususu tam anlamıyla beceremeyen, kazandığı her ne ise kaybedecektir ve hükmettiği sürece sonuçta dert ve sıkıntı bulacaktır. BÖLÜM 5 FETHEDİLMEDEN ÖNCE KENDİ YASALARIYLA YAŞAYAN KENT YA DA PRENSLİKLERİN NASIL YÖNETİLMESİ GEREKİR? Kendi kanunları ve özgürlükleri altında yaşamaya alışmış yeni devletler fethedildiğinde,onları tutabilmek için üç yol vardır:İlki onu yok etmektir;ikincisi bizzat oraya girip yerleşmek; üçüncüsü,halktan sana dostluğunu sürdürecek olan birkaç kişiye yönetimi emanet ederek onları vergiye bağlamakla yetinip kendi kanunları altında yaşamalarına izin vermek.Bu gibi bir yönetim,yeni prensin koruması ve yardımı olmaksızın ayakta duramayacağını bildiği için onun tüm gereksinimlerini karşılamak zorunda olacaklardır.Özgürce yaşamaya alışmış bir kent, başkalarının yönetiminden çok kendi yurttaşlarının aracılığıyla yönetilerek daha kolay yönetilebilir. BÖLÜM 15 İNSANLARIN EN ÇOK DA PRENSLERİN ÖVÜLDÜKLERİ YA DA YERİLDİKLERİ NİTELİKLER İnsanlar ve prensler, yüksek mevkilerinden dolayı diğerlerinden daha yüksek olarak tanınırlar ve övgü aldıkları ya da yerildikkeri davranışlara göre karakterize edilirler.Bu yüzden biri cömert anlatılır, diğeri cimri.Biri cömerttir, diğeri açgözlü;biri zalim, diğeri yumuşak huylu dur;biri güvenilmez, öbürü sözünün erişir;biri kadınsı ve korkak,diğeri yavuz ve cesurdur;biri nazik, diğeri onurlu;biri iffetsiz diğeri temizdir;biri sağlam,sert, diğeri uysaldır;biri ciddi,diğeri havaidir;biri dindar, diğeri inançsız vb.dir.Yukarıdaki özelliklerden iyi olanları alırsa,onu övgüye layık görür.Fakat insan doğasının şartları elvermediği için hepsini barındırması olanaksız olduğundan, yönetiminden mahrum edecek ahlaksızlıkların utancından nasıl kaçınacağını bilecek kadar sakıngan olmalıdır. Buradan da anlaşıldığı üzere Machiavelli devlet yönetimi ile ilgili her konuyu ele almış.Doğru yönetim şekliyle ilgili birçok yol göstermiş.Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim
Prens
PrensNiccolo Machiavelli · Alter Yayıncılık · 201114,7bin okunma
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.