Türkiye'de kitap okuma oranı on binde 1! Hal böyleyken 1000 Kitap, hepimiz için çok büyük bir önem kazanmış oluyor. Etrafımızda kitap okuyan kişi o kadar az ki, kitaplardan konuşabileceğimiz, kitap tavsiye edebileceğimiz birey sayısı yok denecek kadar az.
1000 kitap, o 10000'de 1'lerin buluşma noktası. Beni anlayan, sohbetinden zevk aldığım insanların olduğu bir platform.
Bilbo Baggins'in o ünlü doğum günü konuşmasındaki gibi:
"İçinizden en az yarısını, arzuladığımın yarısı kadar bile tanımıyorum; ve yarınızdan azını hak ettiğinizin ancak yarısı kadar sevebiliyorum"
Ama Bilbo'nun aksine benim için bu bir veda mesajı değil, tanıyamadığım insanları da tanımak için bir fırsat mesajı.
Ancak son zamanlarda bu güzel ortamın havasını bozmak isteyenler ortaya çıktı. Sehven ya da kasti olarak bu değerli platformun diğer sosyal medya araçları gibi kullanıldığını, sitenin içeriği ile ilişkisiz konularda yapılan paylaşımlarda samimiyet ve laubalilik arasındaki ince çizginin bulanıklaştığını üzülerek görmekteyim.
Kendi adıma rahatsız olduğum, ancak "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" vurdumduymazlığı ile çok da önemsemediğim bu durumun benim gibi pek çok kişiyi daha rahatsız etmeye başlamış olduğunu farketmem, 1000 kitabın geleceği ve imajı konusunda endişelerimi ortaya çıkardı.
Burası biz kitap severlere ait, burası bizim. Siteyi sehven ya da kasti olarak yıpratmak isteyenlere lütfen prim vermeyelim. Lütfen kitap sever değerli arkadaşlarımızı anlamsız şeylerle kaybetmeyelim.
Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.
Herkese keyifli okumalar...
(Düzeltme: İlk cümlede vermiş olduğum sayısal datayı doğrulamadan koydum, bir habere dayanmasına rağmen doğruluğunu ben de şu an sorgulamaktayım. Ancak iletide değinmek istediğim ana konu yazının ikinci yarısından itibaren yazdığım durumdur. Karışıklık için özür dilerim.)