... Kahvaltılarını da, içki saatinde mezelerini paylaştıkları gibi, lokmalarını bir diğerinin ağzına besleyerek bitirdiler. İkisi de bir diğeriyle paylaşmayı seviyordu. Bunun ne olduğu mühim değildi. Bir hikaye de olabilirdi paylaşılan, bir ekmeğin üzerine konmuş reçel lokması da, bir içki yudumu da, bir anı da, sıcaklık, ten, beden ve rüyalar da, hatta düşler... Hepsini paylaşıyorlardı. Tek paylaşamadıkları geleceğe dair hayallerdi.