Gönderi

150 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Irksal Anılarımız!
Jack London, bu defa farklı bir anlatı ile karşımdaydı. Okuduğum kitapları itibari ile daha çok köpek veya kurt kahramanları tercih ediyordu London fakat maymun (sonrasında insana evirilecek olan bir maymun) ana karakteri hiç olmamıştı. Evvelki kitaplarında kurt veya köpek, bir yavru olarak anlatıya girer türlü zorluklarla güçlenirdi ve bu esnada onun iç dünyasının seslerini duyardık. Bir insan gibi düşünür, hissederdi ve bizler de bir insan olarak ziyadesiyle empati yapardık, böylelikle o hayvanları belki de daha iyi anlardık veya anladığımızı düşünürdük ama burada durum biraz daha enteresan. Ana karakterimiz ilkel bir canlı olmasına rağmen kendisinden binlerce yıl sonra yaşayacak olan akrabasının düşünce dünyası ile anlatımı veriliyor. Şöyle düşünülebilir; bir birey var yirminci yüzyılın gelişmişliğine ve aklına sahip fakat ilkel bir hayvan bedenine hapsolmuş gibi. Kitapta olayların, normalden biraz farklı ilerlediğini ifade etmiştim nitekim anlatı, bir insanın ırksal anılarına dayanmakta. Evet gerçekten de çok ilginç zira bir arkadaş çıkıyor ve bizlere kim inanır kim inanmaz tutar mı tutmaz mı demeden başlıyor anlatmaya. Ben diyor bir hilkat garibesiyim yani doğuştan gelen özelliklerim var ve tuhafım. Binlerce yıl önce yaşamış olan atalarımın anılarını rüyalarımda görebiliyorum diyor... Bu ırksal anılarım ağaçların doruklarında yaşayan atalarımdan geldi öyle ki kimi zaman size de olur bu durum, rüyalarınızda bir boşluğa düştüğünüzü görürsünüz fakat asla yere düşme gerçekleşmez işte bu rüyalar ırksal anıların bilinçaltına yansımasıdır çünkü doruklarda yaşayan atalarım hep düşme korkusu ile yaşadılar hoş, yere düşenlerde zaten ölüp gittiler bu nedenle yere çarpma eylemi rüyalarımıza yansımaz çünkü bizler hayatta kalanların soyundan geliyoruz der. Bana fazlasıyla ilginç ve bir bakıma mantıklı gelen bir düşünceydi ama buna kendimi inandırabilir miyim bilmiyorum bu bir soru işareti bende. Ağaçların doruklarında yaşayan, sonrasında mağaraları keşfeden bir maymun topluluğunu okuyoruz. En büyük özellikleri öğrenen bir tür olmaları, çok çabuk öğreniyorlar ve genellikle bu öğrenme deneyimleyerek öğrenme modeliyle ya da taklit yoluyla oluyor denebilir. Ateş, canlarını acıttığında onlardan korkuyorlar örneğin ya da birbirlerini gözlemliyorlar. Daha öncesinden Jack London okumuş bir kitapseverseniz bilirsiniz ki, onun kitaplarının serüveni ve aksiyonu bol olur. Üstüne bir de kahramanımız ormandaysa sayfaların ardı arkası kesilmez. Bu kitap da yine aksiyon doluydu ve merak güdüsü had safhadayken kitap bitiverdi. Aksiyonun yanı sıra bu canlıların bir düzen oluşturmaya çalışmaları fakat bunu akıl edemeyecek derecede ilkel bir topluluk olmaları fazlasıyla ilginç geliyor. Öğreniyorlar, gelişiyorlar fakat hala binlerce yıla ihtiyaçları olduğunu hissedebiliyoruz. Tüm bunların dışında günümüz insanına yönelik tespitler ve mesajlar da vardı. Bu tespitlerden birisi ile bitirelim; “Kurnazlığımız ve korkaklığımız, hem de aşırı korkaklığımız nedeniyle genç dünyanın o saldırgan, o korkunç tehlikelerle dolu ortamında yaşamımızı sürdürebiliyorduk.”
Adem'den Önce
Adem'den ÖnceJack London · Oda Yayınları · 199719k okunma
··
91 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.