Gönderi

Bazen omzuma tırmanırdı kedi arkamda bir yere dikerdi altın bakışlarını işte o zaman öte yandan bir yansımanın bana yaklaştığını duyardım onulmaz dedikleri bir özlem gibi Sonra başka zamanlar aşağı kattaki salondan piyano dersi duyulduğunda alnım cama dayalı uzaktaki odun istiflerine bakardım bir beyaz kuş sağanağı boşanırdı dalgakırana ve sise dönüşürdü Bilinmez içimdeki aldatılmış insanla ben nasıl yaşardık birlikte ama belki Rüzgâr duymuştu uzak bir Mayıs'ta yakınmamı öyle ya; bir iki kez Yetkinlik belirivermişti gözlerimin önünde ve sonra yeniden hiçlik Türküsü duyulmadan önceki bir kuş gibi batan güneşin kızıllığında kaybolup giden
·
2 görüntüleme
Erstwhile