Çok güzeldi. Tam istediğim gibi İslâmî bakışla değil de farklı bir bakışla Yusuf anlatılmıştı . Başka dinlerin Yusuf'u nasıl gördüğünü merak ediyordum zaten. Ayrıca anlatımlar, kişiler, mekanlar öyle güzel anlatılmış ki.
Tek garipsediğim peygamberlerin fazla insani özellikleri ve Allah'la ilgili bölümler. Bize peygamberler melek gibi mi tanıtılıyor diye şüpheye düştüm. Aslında onlar da bizim gibi insandı, bunu söylüyoruz ama sanki onların hata yapmaz, kusursuz gibi anlatıyoruz. Kitabın bir sevmediğim kısmı da anlamakta çok zorlandığım ve anlamayıp okuyup geçtiğim kısımlar olmasıydı. Yazarın bizimle konuşması Tanzimat dönemi yazarlarımızın yaptığı gibiydi. Olaydan kopuyoruz yazar bizimle kendi fikirlerini paylaşıyor. Aslında ben bunu severim. Ama güncel romanlara alışınca garip geldi.
En şaşırdığım şey, Thomas Mann'in bu kitabı Kitabı Mukaddes'i kaynak alarak yazması ama Kuran ile çok benzemesi hatta aynı olması. Belki de dinler arasında bu kadar benzeyen ortak bir konu yoktur. Önceleri yazarı Yahudi sanıyordum. O yüzden böyle yakın yazmış diyordum ama Hristiyan olduğunu öğrendim ve bir kez daha şaşırdım.
Hz. Yusuf hikayesi bizi birleştiren bir hikaye. Allah inancımız aynı. Sonradan bozulma olmasa zaten hepsi aynı kalacaktı. 3. Cildini mutlaka okuyacağım çok merak ediyorum Yusufa ne oldu, ne yapıyor? Aslında biliyorum ama yazarın anlatışını merak ediyorum. Ama 3. Kitap çok kalın olduğu için bir ara vermeyi düşünüyorum. Bakalım.