Günümüzde kanayan yaramız olan çocuk gelin konusuna atıfta bulunarak harika bir kitap okumama vesile oldu yazarımız.Malesef ki çocuk gelin olan birçok kızımız mevcut ve üstelik çocuk gelin olması yetmezmiş gibi çeşitli nedenlerle daha doğrusu bahanelerle işkenceler de edilmektedir.İstismar,şiddet vs.Daha kitabın başında insanın içini acıtıyor.Gelelim kısa bir özetine : Nalan,3 çocuklu bir ailenin büyük kızı.Henüz 16 yaşında ve lisede öğrenim görüyor.Fakat hayat sırtına daha bu yaşında çok yük yüklemiş.Sabah öğrenci,öğleden sonra babasının fabrikasında işçi, akşam evde de kardeşlerine anne.Nalan kendisini çok yalnız hissediyordu çünkü kendisinden hep bir şeyler bekleniyor ama hiç yanında olmuyorlardı.Nalan çok başarılı bir öğrenciydi ve herkes de çok severdi onu ama içlerinde edebiyat öğretmeni daha başka seviyordu.Nalan bunu öğrenince şok olur ve kibarca reddeder.Çünkü onu öyle görmesi mümkün değildi.Bir baba,bir abi gibi görüyordu. Annesi ise Nalan'ı hiç önemsemeyen biriydi.Ev işi yapmaz tüm işleri de Nalan'ın üzerine yıkardı.Günler böyle geçerken Nalan tabi biraz daha büyüyüp alımlı olmaya başlamış.Annesi de sürekli koca kız oldun evlen artık diye baskı yapıyormuş.Amacı biran önce başından atmak diye düşünmeye başladı Nalan.Annesinin onu hiç sevmediğini düşünüyordu.Nalan birgün fabrikadan eve geldiğinde annesinin yüzünün güldüğünü gördü.Sebebi ise Almancı Nusret amcaların oğlu Cemil yurtdışından gelmişti.Niyet Nalan'ı Cemil ile evlendirmekti.Zaten Cem'in eskiden beri Nalan'da gözü vardı.Annesi Muazzez Hanım bir sevinçle kızına evlilik haberini verir ama Nalan'ın dünyası başına yıkılır.Babasından medet umar ama o da annesiyle aynı fikirdedir.Eli mahkum evlenecektir.Çünkü ailesine daha doğrusu anne ve babasına karşı nefret besler.Birdaha yüzlerine görmek istemez.Derken düğün zamanı gelir.Evlenirler.Cemil Nalan'ı alır evlerine götürür düğünün hemen sonrasında.Orda da biraz kutlama olur ve damat tarafının tezahüratları ile damat gelinin olduğu odaya sokulur.Burda Nalan'ı hırpalar.Derken birkaç gün içerisinde toplanıp ailece Almanya'ya gelirler.Nalan hiç mutlu değildir.Resmen evdekilerin kölesi durumundadır.Evdekilerle yüz yüze kalmamak için de işleri bitince hemen odasına kapanırdı.Birgün Cem, kardeşi,annesi,Nalan kahvaltı yaparlarken Cem "yeter ev sefası sürdüğün çalışmaya başlayacaksın yarın erken kalk" dedi.Ne sefa sürüyor ama değil mi? Neyse denileni yaptı Nalan.Sabah kalktılar.Nalan'ı işi ayarlayan bir adamla buluşacakları için buluşma noktasındaki istasyona geldiler ve elin adamına emanet etti.Adam tam bir cıvık.Sürekli Nalan'a bakıp pis pis sırıtıyor.Nalan'da bu durumdan normal olarak rahatsız oluyor.Neyseki çalışacağı fabrikaya geldiler ve derin bir nefes aldı.Adı Hasan olan bu yılışık adam içeriye girip Nalan'a da beklemesini söyledi.Daha sonra geldiğinde ise yanında 25 yaşlarında fabrikanın şefi olan Kemal Bey vardı.Nalan,Kemal Bey ile tanışırken içi titremeye başladı.Bu adam ona huzur veriyordu.Sanki daha önceden tanıyormuş gibi.İkisi de birbirinden etkilenmişti.Peki ama şimdi ne olacaktı? . . .

Gurbette HazanDinçer Çetin · Gelişim Sanat Yayınları · 06 okunma

·

9 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gonca Çolak