Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ayn Rand'ın, kendisinden 25 dolar isteyen yeğenine yazdığı mektup
Sevgili Connie, Henüz çok gençsin ve bana yazıp para istemenin ciddiyetinin farkında mısın değil misin bilmiyorum. Seni hiç tanımadığım için de seni bir sınava tabi tutacağım. Eğer benden $25 istiyorsan, bunu senin nasıl biri olduğunu anlamak için bir fırsat olarak değerlendireceğim. Benden mezun olana dek $25 istiyorsun. Bense senin için ödemeyi daha da kolay hale getireceğim; ancak bunu sen bu anlaşmayı ciddi ve bağlayıcı bir iş anlaşması olarak kabul edersen yapacağım. Parayı ödünç almadan önce senin bu iş üzerine ciddi olarak düşünmeni istiyorum. İşte şartlarım: Sana 25 doları bir yıl sonra geri ödemen koşuluyla vereceğim. Mezun olduktan sonra bir işe girebilmen için altı ay süre tanıyorum sana. Ondan sonra bana taksitler halinde ödeyeceksin: İlk olarak 15 ocak 1950'de 5 dolar yollayacaksın. Ve ondan sonra her ayın 15'inde 4 dolar yollayacaksın. Son taksit 15 haziran 1950'de ödenmiş ve borç tamamlanmış olacak. Buna razı mısın? Üstünde düşünmeni istediğim şey şu: bir kere işe girdikten sonra, bana olan borcunu yollamak yerine yapmayı tercih edeceğin, para harcamayı tercih edeceğin pek çok şey olacaktır. Dürüst ve sorumluluk sahibi bir insan olduğun ön kabulüyle senden bu borcu hayatında ne olursa olsun, diğer tüm giderlerinin önüne koyup, tam sorumlulukla bana ödemeye razı olup olmadığına karar vermeni istiyorum. Senden şu anda tam olarak anlamanı istediğim şey şu: borcu ödeyememen için ciddi bir hastalık dışında hiçbir bahaneyi kabul etmeyeceğim. Eğer hastalanırsan o zaman sana ek süre tanıyacağım; ancak bu ek süreyi hastalık dışında başka hiçbir sebeple tanımam. Eğer ödeme vakti geldiğinde bana yeni bir ayakkabıya ya da paltoya ihtiyacın olduğundan veya ailende bu parayı benden daha çok ihtiyaç duyan birine verdiğinden ötürü ödeyemediğini söylersen seni bir tür hırsız olarak değerlendireceğim. Tabii ki kapına polis yollayacak değilim ancak o andan itibaren artık seni çürümüş bir insan olarak değerlendirip sileceğim ve seninle bir daha asla konuşmayacak ya da yazışmayacağım. Şimdi sana bu konuda niye bu denli ciddi ve katı olduğumu açıklayacağım. Ben sorumsuz insanlardan tiksinirim. Onlarla hiçbir şekilde muhatap olmak ya da onlara yardım etmek istemem. Muğlak sözler veren, sonra sözünde durmayan, bunun için de içinde bulunduğu şartları suçlayan ve diğer insanların kendisini affetmesini bekleyen kişiye sorumsuz insan denir. Sorumluluk sahibi bir insan ise bir olayın muhtemel tüm sonuçlarını düşünmeden ve o sonuçlar için hazırlanmadan sözler vermez. Kendine bir elbise almak için benden 25 dolar istiyorsun ve bana işe girince ödeyeceğini söylüyorsun. Bunda hiçbir sorun yok ve sana yardım etmeye de hevesliyim; ancak bu dediğini gerçekten kastediyor olman lazım. Eğer kastettiğin şey: ‘bana parayı şimdi ver ve ben de eğer fikrimi değiştirmezsem sana ileride geri ödeyeceğim’ ise o zaman anlaşma yatar. Eğer ben anlaşmanın kendi payıma düşenini yerine getireceksem sen de kendininkini tıpkı tam olarak anlaştığımız gibi yerine getirmelisin. Ne olursa olsun. Mimi ve Marna (docky) beni ciddi anlamda hayal kırıklığına uğrattılar. İlk defa mimi ile tanıştığımda benden ona sanat kursu alabilmesi için para vermemi istedi. Ona parayı verdim ancak o kursa gitmedi. Marna'yı ise, liseyi bitirebilmesi için bir yıl boyunca destekledim ancak o da liseyi bitirmedi. Sende de bu riski alacağım çünkü kız kardeşlerinin eylemleri için seni suçlamak istemiyorum. Ama bana, senin daha iyi bir insan olduğunu göstermeni istiyorum. Sana sunduğum şartların sebeplerini açıklayayım: bana göre bu dünyadaki en çürümüş insan kendi kazanmaktansa başkalarından para isteyen ve onlardan da vermesini bekleyen insandır. Sana, eğer yapabilirsem, hayatının bu erken döneminde kendine saygı duymayı, kendine yetmeyi, sorumluluğu, kapitalist bir insan olmayı öğretmek istiyorum. Eğer borç para alır ve geri ödersen ömrün boyunca sahip olabileceğin en iyi sorumluluk eğitimini deneyimlemiş olursun. Eğer sırf akrabayız diye benim sana bakmakla ya da desteklemekle yükümlü olduğum fikrini -eğer bu fikre sahipsen- kafandan atmanı istiyorum. Tam şu anda, henüz gençken, beni çok net bir şekilde anlamanı istiyorum: hiçbir dürüst insan kendisinin akrabalarına bakmakla yükümlü olduğuna inanmaz. Ben buna inanmıyorum ve uygulamıyorum da. Sırf yardıma ihtiyacın olduğu için seni sebepsiz yere sevemem ya da sana yardım etmek istemem. Yardıma ihtiyacın olması iyi bir sebep değil bunlar için. Ama sevgimi, ilgimi ve yardımımı bana iyi bir insan olduğunu göstererek kazanabilirsin. Şimdi bu yazdıklarımı düşün ve parayı benim sunduğum şartlar altında alıp almak istemediğini, alacaksan da şartlarımı yerine getireceğine dair şeref sözü vererek bildir. Eğer bunu yaparsan sana parayı yollayacağıım. Eğer beni anlamadıysan, eğer benim katı, acımasız, zengin bir yaşlı kadın olduğumu düşünüyorsan ve düşüncelerimi onaylamıyorsan… eh, onaylaman da gerekmiyor zaten, ama o zaman da benim yardımımı istememelisin. Senden haber bekleyeceğim. Eğer senin benim tarzımda bir insan olduğunu keşfedersem, işte o zaman umuyorum ki bu ikimiz arasındaki gerçek bir arkadaşlığın başlangıcı olur ve beni de çok memnun eder. Teyzen Ayn Rand
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.