Gönderi

328 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Osmanlı Devleti’nin Abdülhamid dönemini konu alan, Avrupa’nın birçok başkent ve önemli şehrinde yayımlanan karikatürlerden 141’i seçilerek, bu karikatürlerin tasviri yapılarak, karikatürler yorumlanmıştır. Yazar, hem karikatürlerin yayınlandığı dönemin küçük bir fotoğrafını çekmeye çalışmış hem de tarihi gerçeklerle ne derece örtüştüğünü tahlil etmiştir. Çalışmanın sonunda da karikatürler üzerinden değerlendirme ve sonuca ulaşmıştır. Karikatürlerin yayınlandığı ülkeler ve karikatürlerdeki roller değişmesine rağmen; neredeyse Avrupa’da yayımlanan her ülkede Osmanlı, Türk ve Abdülhamid imajındaki olumsuz vurgu değişmemektedir. Söz konusu bu algının tarihi ve zihni alt yapısı sorgulanarak bazı sonuçlara ulaşır. Bu sonuçlardan en önemlisini belirtmek için sözü Alkan’a bırakmak durumundayım: “Bu kitapta geçen karikatürler, her ne kadar takriben 100-130 yıl öncesine ait olaylarla alakalı olsalar da, aslında günümüze bakan oldukça ilginç ipuçları da ihtiva etmekteler. Çeşitli Avrupa devletlerine mensup o günkü karikatürcüler ile bugünkülerin Türkiye ve İslam devletleriyle ilgili çizgilerinin belli noktalarda örtüştükleri aşikârdır. Eleştirilen, hafife alınan ve kendilerinden ayrılanların farklılıklarını ortaya koyarken kullandıkları sembollerde bir süreklilik söz konusudur. Aradan yüzyıllar geçse de toplumların; toplumları meydana getiren fertlerin birbirlerine bakışlarında ve yaklaşımlarında çok ciddi bir değişim olmaz; ana unsur neyse, o şekilde devam eder. Ana unsurdan kasıt ise, uzun bir tarihi süreçte karşıdakilerle doğrudan tecrübeler sonucunda oluşan ve merkeze yerleştirilen değerlendirmede asıl olan farklılıklardır.”(s.322) Bazı karikatüristlerin öngörülerinin ileriki yıllarda gerçekleştiğini görüyoruz. Yazar bu karikatüristlerin tahmin ve değerlendirme gücünün başarısını vurgular. Örneğin 1877’de Bologno’da çizilen karikatürde bir papağan Avrupa’nın geleceğiyle ilgili muhtelif kehanetlerde bulunur. Haritada Mora üzerinde bulunan Yunan tiplemesi yönünü Arnavutluk ve Teselya bölgesinde otlamakta olan keçi ve koyunlara dönerek bunları yemek için fırsat kollar. 1897’de patlak verecek Teselya Savaşı’nın kokusunu 20 yıl önce alan bu karikatüristin basiretinin şüphesiz takdir edilmesi gerekir. Yine 1897’de Yunanistan’da yayımlanan bir karikatürde Girit’in eninde sonunda Türkiye’nin elinden çıkacağını açık açık anlatmaya çalışır. Karikatürlere kitabın çoğunluğunda olumsuz yaklaşılmıştır. Bu tespit ve tahliler doğru olmakla birlikte madalyonun diğer yüzüne de bakmak gerekir diye düşünüyorum. Bazı karikatürlerde bir karikatürün içerisinde birçok olay anlatılmaktadır. Dolayısıyla birçok ana ve yardımcı fikir verilmek istenmektedir. Özellikle yardımcı fikirlerin önemli kısmının tarihi gerçekle uyuştuğunu söyleyebiliriz. Bütün önyargılara, bilinç altındaki Türk düşmanlığına, ulusal çıkarlarına rağmen; bizim dile getirmekten çekindiğimiz acı ve zehirli hakikatleri kendileri çok güzel ifade etmişlerdir. Karikatüristlerin hatırı sayılır bir kesimi amma kendi çıkarları ve beklentileri için amma başka sebepler için olsun Osmanlı’nın akıbetinin hüsranla sonuçlanacağını tahmin etmişlerdir.
Avrupa Karikatüründe II. Abdülhamid ve Osmanlı İmajı
Avrupa Karikatüründe II. Abdülhamid ve Osmanlı İmajıNecmettin Alkan · Selis Kitaplar · 20065 okunma
·
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.