Kitabın ilk bölümünü iki kez okudum. İlk okuduğumda ara verdiğim için ve pek bir şey anlamadığım için, ikinci kez okumaya karar verdim. İkinci kez okuduğumda taşların yerine daha iyi oturduğunu diğer bir tabirle kitabı daha iyi anladığımı fark ettim. Bu kitap kesinlikle bir kez okunup kenara koyulacak bir kitap değil. En az iki kez okunması gereken bir kitap. Ben şuanlık bir kenara kaldırdım ama ileride kesinlikle tekrar okumak isteyeceğim bir kitap. Öncelikle bu kitap herkese hitap etmez bunu söylemem lazım. Kitap genel olarak hareketsiz ve karakterin iç dünyasını yansıtıyor. Kitabın tamamına hakim olmadığım için 10/10 veriyorum. Tamamına hakim olmadığım bir şeye kötü demek ya da puan kırmak kesinlikle saçma olurdu. Kitap kesinlikle yavaş yavaş okuyup, anlamayı sevmeyenlere hitap etmeyecektir. Çünkü bazı yerleri ilk okuduğunuzda anlamanız çok zor. En azından benim için böyleydi. Bazı cümleleri dört kez okuduğumu biliyorum. Kitapta genel olarak konu bütünlüğü yok. Bir bölümde orada geçerken, bir bölümde çok farklı yerlerde geçiyor. Bu da anlamayı zorlaştırıyor. Karakterlerin bazıları hatta bir çoğu kitaba direk olarak giriş yapıyor. Herhangi bir zemin hazırlanmadan karakteri tanıtmadan ana karakteri, dahil edilen karakterle sohbet ederken buluyorsunuz. Ben bütün bunları görmezden gelip yine de okumaya devam ettim. İlk başlarda elime zorla alıp okuduğum kitap bir süre sonra; kolum, ayağım gibi gelmeye başladı . Bitirince tam olarak neler olduğunu da anlamadığınız için çok tuhaf oluyorsunuz. Bunların tamamı benim kişisel görüşüm. Tek seferde okuyup, anlayabilen olduysa ona helal olsun diyorum çünkü kitap bana biraz ağır geldi.

Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,8bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.