Gönderi

324 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 days
Bilim-Devrim-Paradigma :)
T. Kuhn 1922-1996 yılları arasında yaşamış, ABD’li filozof ve bilim insanıdır. Uzun yıllar Harvard başta olmak üzere, Berkeley, Princeton, MIT, Cambridge gibi üniversite ve enstitülerde ders verdi ve çalışmalar yaptı. Fizik bölümü mezunudur ve bilim tarihi, bilim felsefesi gibi alanlarda çalışma yapmıştır. Okuduğumuz bu denemesinde Kuhn, bilimin uç uca eklenerek ve birikimci bir süreç yoluyla ilerlediği fikrine karşı çıkıyor. Tez olarak bilimin kırılmalar, sıçramalar da diyebileceğimiz devrimsel süreçlerle günümüze geldiğini öne sürüyor. Paradigma, olağan bilim, bunalım ve olağanüstü bilim gibi kavramları da tartışmaya dahil ediyor. Kuhn’a göre bilimin işleyişi gözlem, deney vb. yollarla elde edilmiş bilgilerden yola çıkarak bir paradigma kurulmasıyla başlar. Paradigma kelimesini Kuhn’a göre tanımlamak istersek: “Paradigmaları, bir bilim çerçevesine belli bir süre için bir model sağlayan, yani örnek sorular ve çözümler temin eden, evrensel olarak kabul edilmiş bilimsel başarılar olarak tanımlıyorum. (Önsöz, 65. s)” Elbette birden fazla paradigma aynı anda ortaya çıkabilir ve bu durumda paradigmalar arasında bir mücadele süreci başlar. Sonunda bir tanesi galip gelir ve diğer paradigmalar belli bir süreliğine kaybolur. Hangi paradigma ile yola devam edileceği belli olduktan sonra ise Kuhn’un “olağan bilim” dediği süreç başlar. Bu süreçte amaç kuram ile olgu arasındaki boşluğu doldurmak için çalışmalar yapmaktır. Kuhn birçok bilim insanının hayatını bu süreç içerisinde devam ettirdiğini ifade ediyor. Kimi zaman sonucu ve aşamaları tamamen bilinse bile yine de deneyler düzenlenir. Olağan bilimin amacı yenilikler bulmak, keşifler yapmak değildir. Hatta tam tersi şekilde yeniliklere sıcak bakılmaz, beklenmeyen gözlem ve sonuçlara hata olarak bakılır. Kusur paradigmada değil bilim insanının kendisinde aranır. Kuhn bu faaliyeti bulmaca çözme olarak nitelendirir. Sonucu veya cevabı önceden belli bir bulmacayı ilk çözen kişi olabilmek için bilim insanları yarışırlar. Şimdi bunalım konusuna gelmek istiyoruz. Bunalım nedir ve nasıl ortaya çıkar? Kuhn’a göre bunun çeşitli yolları vardır. Beklenmeyen gözlem ve olgularla karşılaşılması, mevcut paradigmanın karşılaşılan sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kalması gibi şeyler bunalıma yol açar. Ancak bilim insanları ilk başta paradigmaya sadık kalırlar. Bunalımdan çıkmanın üç farklı yolu vardır. Bunlardan ilki paradigmada ufak tefek değişikler yaparak problemi çözmektir. İkinci yol, bazen karşılaşılan sorun paradigmada yapılacak esnetmelere ve revizyonlara direnmeye devam eder. Bu durumda bilim adamları sorunu gelecekte çözülebilme ihtimali ile rafa kaldırırlar. Üçüncü ve Kuhn’un da en çok üzerinde durduğu yol ise yeni bir paradigma adayının ortaya çıkmasıdır. Yeni çıkan paradigma adaylarının kendilerini kabul ettirebilmeleri çok kolay değildir. Bilim insanları doğru kabul ettikleri mevcut paradigmada direnirler. Yeni paradigma adayı ile mevcut paradigma arasında çekişme yaşanan bu sürece olağanüstü bilim denir. Yeni paradigma adayını ortaya atanlar genelde ya çok genç olurlar ya da ilgili alanda yenidirler. bu bilim insanları sorunları daha uzaktan gözlemleme avantajına sahip oldukları için yeni bir görüşle ortaya çıkarlar. Ancak ortaya çıkan paradigma adayının kabul görülmesi yine de zordur ve epey zaman alır. Kuhn böylesine kırılmaların ve ayrışmaların yaşandığı bu süreci devrim olarak isimlendirir. Yeni paradigmanın kabul görülmesiyle ilgili alanda kökten bir değişim olmuştur. Bilim insanları dünyayı artık farklı bir gözle görmektedir, deneylerde daha farklı materyaller kullanılır, aynı terimler ile konuşulmaya devam edilse bile kastedilen anlam başkadır. Bu da hatalı olarak bilimin kümülatif bir şekilde ilerlediği sonucuna varılmasına neden olabilir. Yine de bu devrimler bilinçli ya da bilinçsiz olarak gizlenir. Mevcut paradigma ve onun uygulamalarını bilim öğrencilerine anlatmak için hazırlanan ders kitapları eski bilimsel paradigmalar ve bilim insanlarından kısaca söz ederler. Hatta onların da mevcut paradigma ile ortak olan yaklaşımlarını örnek gösterirler. Böylece bilimin en başından beri uç uça eklenerek ilerleme sağladığı yanılgısı ortaya çıkar. Sonuç olarak bilim insanları faaliyetlerine bir paradigmayı doğru kabul ederek başlarlar. Olağan bilim sürecinde istemsiz de olsa bunalımlarla karşılaşılır. Eğer mevcut paradigma bunalımı çözecek esnekliği gösteremezse yeni bir paradigma adayı çıkar ve onun kabul edilmesiyle bilimsel bir devrim yaşanmış olur. Bu devrim sonucunda artık olgular daha farklı değerlendirilir, deneyler yeniden yapılır ve kavramlar başka anlamlarda kullanılmaya başlanır. Bu kesintisiz bir süreç değildir. Zaman zaman kopmaların ve kırılmaların yaşandığı, sıçramaların olduğu devrimsel bir süreçtir.
Bilimsel Devrimlerin Yapısı
Bilimsel Devrimlerin YapısıThomas S. Kuhn · Kırmızı Yayınları · 2018245 okunma
··
260 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.