Gönderi

136 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu kitapta, idama mahkum edilmiş bir adamın giyotinle idam edileceği güne kadarki son altı haftasını okuyoruz. İdam cezasını ki özellikle giyotinle ölümü sorgulamadan edemiyorsunuz. İdam zaten başlı başına çok tartışmaya açık bir konu, bu konuda çok farklı bakış açıları var. Suça göre yargılamamız bile değişiyor. Sanırım o yüzden yazar, kişinin suçuna tam olarak yer vermiyor. Birini öldürdüğünü biliyoruz ama neden bunu yaptı bilmiyoruz. Belki mecbur kaldı, belki bir kazaydı belki de kasıtlıydı. Ama yazarın sanırım burada odaklanmamızı istediği şey sadece işin vicdanı boyutu. Kendimi sık sık o adamın yerine koyarken buldum mesela. Giyotinle öleceği günü insan bile bile nasıl bekler? Ne düşünür? Ne hisseder? Hepsi aslında güzel bir şekilde önümüze serilmiş. Aslında giyotin idam şekilleri içinde en az acı hissedilerek öldüren yöntem olarak lanse ediliyor. Ama yaşayan bilir sadece. Kimse de öldükten sonra gelip bunu doğrulayamayacağına göre? Ne kadar doğru bir varsayım bilemiyoruz. İlk başlarda kürek cezasındansa ölmeyi tercih eden mahkum, idam edileceği sırada yaşamak için nasıl da çırpınıyor, kürek cezasına bile razı hale geliyor okuyorsunuz. Ölümle yüzleşince hissedilen o korkuyu, bundan sonra bana ne olacak düşüncelerini, geçmiş hesaplaşmaları vs. önünüze apaçık seriyor bu kitap. Bitirdikten sonra giyotinin tarihini araştırma gereği hissettim. Beni düşündüren, araştırmaya ve empati yapmaya teşvik eden bir kitaptı. Favorilerim arasında değil belki ama güzeldi.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022119,8bin okunma
·
3 görüntüleme
dağ deniz