Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

120 syf.
6/10 puan verdi
Mümkün Olağanın İranlısı
İran edebiyatı. Ne diyebilirim ki hakkında? Evet, çok bir bilgim yok. Sadece geçmişteki irtibatımızın günümüze taşınmamış olmasına içerleyebilirim. İran sinemasının toplumumuzda kayda değer bir ilgi görmesine rağmen, modern İran edebiyatından neden böylesine uzakta kaldığımızı da bilemiyorum. Mümkün Olanın En İyisi kitabına da bu bağlamda bakmak istiyorum. İranlı yazar Mustafa Mestur‘un hikâyelerini barındıran kitap, farklı bir kültüre ait olmaktan kaynaklı bazı göze batan noktalar barındırsa da, mekân üzerinden farklı açılardan işlenen sinematografik öykülerin bir hoş tat bıraktığını da belirtmek gerek. Mekân dedik, zaten hikâyelerin tümünün başlıkları şehir isimleri. Ve hayır, bu şehirlerin hikâyeleri anlatılıyor gibi bir edebîlik de yok ortada. Bu mekânlarda geçen; ama bu mekânlara dair hikâyeler değil bu hikâyeler. Yazar bu başlıklarla daha çok hikâyelerin nasıl bağlandığına dair bir vurguda bulunmak istemiş gibi görünüyor. Bu vurgunun özellikle birbirinden uzakta yaşayan insanlar bağlamında işlendiği hikâyelerde buruk bir tat var. Mesela Avrupa’da yaşayan İranlı kardeşler var bir hikâyede, bir yandan da onların İran’daki anneleri var. Avrupa’da yaşayan kardeşlerin her biri başka başka hayatlar yaşayıp başka başka dertlerle boğuşurken, aralarındaki kardeşlik bağları mesafeleri yok ediyor. Ama öte yandan da kardeşlik bağlarına rağmen aralarındaki mesafe bir aşılmazlık da getiriyor beraberinde. Günümüzde dünyanın küçüldüğü söylense de, dünyanın büyüklüğünün insanlar arasındaki mesafelere bağlı olduğunu gösteren bu öyküyü beğendim. Diğer hikâyeler daha yüzeysel kaldı; ama yine de okunmaları genel itibariyle zorlamadığından rahatsız edici de değiller. Kurgular genel olarak tatmin edici ama kopukluklar da yok değil. Eserin geneline yayılmış melankoli ile uyumlu bu kopukluklar. Öte yandan, bir yabancılık yaşamanız da söz konusu olabilir. Üslûp açısından bir yabancılık kast ettiğim. Yazar kitapta çeşitli yerlerde açıklama yapma ihtiyacı hissetmiş. “Bu hikâye şöyle, ama şöyle okuyun.”, “Bu hikâyeyi şundan yazdım.” gibi açıklamalar var hikâyelerde. Bu açıklamalar, okuru kitabın atmosferinden uzaklaştıran ekler olmuş; ama İran edebiyatında böyle bir usul olabilir, bilemiyorum. Sonuç olarak, Mümkün Olanın En İyisi, okuduğunuza ya da okumadığınıza pek de pişman olmayacağınız bir kategoride yer alıyor. Türk okur için biraz egzotik sayılabilecek, sinematografik atmosferi iyi tutturulmuş ama araya giren yazar yüzünden biraz soğuduğum, küçük ve sade bir hikâye kitabı Mümkün Olanın En İyisi. İsmi gibi, yazılabildiği ve okunabildiği kadarıyla, kararında, yapmacıklıktan uzak.
Mümkün Olanın En İyisi
Mümkün Olanın En İyisiMustafa Mestur · Büyüyenay Yayınları · 201813 okunma
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.