Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Modern zamanlar daha çok ”sahip olma"yı önceler; ”Sahip oldugun kadar varsın!” der. Derviş ise; ”sahip olmak”tan degil, ”olmak”tan yana tercih belirler. Modern süreçle birlikte hayatın tümüne sızan kapitalist algı ”olma”yı unuttu, ”sahip olma”ya çalıştı hep. Çalıştı da ne oldu? İnsan mide ve güdülerinin esaretine girdi; her şeye rağmen mideyi doldurmak ve güdüleri tatmin etmek esas oldu. Kendini / çıkarını merkeze koyan, diğer her şeyi kendine yararlılık açısından değerlendiren bir insan; sadece varlığı değil, etrafındaki insanları da araçsallaştıran. .. Marx’ın alt ve üst yapılar etrafında kurduğu teorinin merkezinde yırtıcı bir insan duruyor. ”Sahip olmak”, ”üretmek” ve ”tüketmek” dışında kaygısı yoktur bu insanın. Sahip olmak için üretir, daha çok üretmek için tüketir. Üretim ve tüketim bandında yabancılaşan, yabancılaşarak yırtıcılaşan bir insan. .. İnsanın bir tarafı yüce olana açık, diğer tarafı aşağıya. .. Bu yırtıcı insan yüce tarafına yabancılaşmış, büsbütün ona kapanmıştır; direksiyonunda maddi tarafı, mide ve güdüleri oturmaktadır. Bu tam da, tasavvuf düşüncesinin ”yedi katlı insan modeli”nin en alt basamağına, nefs-i emmaredeki insana denk geliyor. Marx'ın vurgu yaptığı yırtıcı insan, nefs-i emmarenin insanıdır.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.