Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

272 syf.
10/10 puan verdi
Bu oğlanlar bildiğiniz oğlanlardan değil!
Tarihimizde olan şeyleri gizlemeden yazan insanların kitaplarını seviyorum. Gizlenince olanlar yok olmuyor çünkü. Eşcinsellik normal ama oğlancılık asla normal değil ve toplum için utanç verici bir şey olmalı. Bunu gizlemeden anlatan bir eser. Rıza Zelyut'un Osmanlıya bakışı olumsuz hatta fazla olumsuz. Tarihi bir olayı araştırmacı-gazeteci kaleme alınca genelde bu tarz objektiflikten uzak eserler çıkabiliyor. Fakat yazar, kitabın asıl konusu olan oğlancılığı bolca kaynaklar ile arşiv bilgileri altında yer verdiği için gayet tatmin ediyor insanı. Kitap temel olarak, Osmanlı Devletinde yönetici kesimden başlayarak küçük erkek çocuklarını nasıl bu işte kullandıklarını, onları nasıl birer oğlana dönüştürdüklerini ve bunun yer yer halka yayılmasını anlatıyor. Şunu açıklığa kavuşturalım oğlancılık kişinin kendi iradesi ile karar verdiği bir cinsel yönelim değil tecavüzdür. Eşcinsellik ile karıştırmayın! Eşcinsellik kişi tamamen kendi öz iradesi ile seçtiği bir cinsel yönelimdir. Osmanlı Devletinde insanları oğlancılığa sürükleyen temel etken zor kullanarak bu işi yaptırmaları. Çoğunlukla Yeniçeri dediğimiz ahlaksız askeri birlik bu işte önemli rol oynuyor. Yani sizin sandığınız gibi İslamın kılıcı falan değiller. Sokak ortasında kadın-erkek demeden halka tecavüz eden bir birlikten bahsediyoruz. İkinci etmen de baskıcı din olmuş. Şeriat, kadın üzerinde o kadar baskın ki kadınların sokağa çıkacak durumları yok. Bırakın sokağa çıkmayı nikahlı kocasıyla bile birlikte yan yana doğru düzgün yürüyemiyor. Hal böyle olunca toplumda erkek erkeğe bir cinsel yönelim oluşuyor. Oğlancılık bilinenin aksine halk'ın yani köylünün arasında pek yaygın değil. Bu cinsel sapkınlık genelde sarayda veya zengin halk kesiminde görülüyor. Ve bu oğlancılığın yapılmasından halk rahatsız yani. Duydukları zaman isyan edebiliyorlar. Oğlancılık profili genel hatları ile böyle ve kitabı okudukça bunları göreceksiniz. Ayrıca yazar, oğlancılığın yanında kadınlarında sapkın yönlerinin olduğunu anlatıyor. Bunlar Osmanlı toplumunun ahlaken ne kadar yozlaştığını gözler önüne seriyor. Osmanlı dönemini romantik bir şekilde asr-ı saadet devri olarak algılayan arkadaşlar ise kitabı dönemin kaynakları ile okuduklarında onların da normal bir insan olduğunu göreceklerdir. Çünkü yine bilinenin aksine oğlancılığı uygulayan padişahlardan tutun da bunların ticaretinin yapılmasına izin veren beratnameler yayınlayanlara kadar birçok bilgiyi okurken şaşıracaksınız. Mesela Fatih'in aşık olduğu bir oğlana, Fatih'in paşalarından birinin bu aynı oğlana aşık olduğunu öğrendiği zaman onu görevinden azl ediyor. Bir başka örnek Yavuz Selim seks kitabı yayınlanmasına izin veriyor gibi padişahların daha bir çok marjinal yönlerini göreceksiniz. Osmanlı padişahlarını birer evliya olarak görmek, toplumumuzda genel kabul gören bir yanlıştır. Bunda da Osmanlı sultanlarını bir evliya gibi gösteren yazarların etkisi büyük. Elbette Osmanlı bütün olarak değerlendirilmeli ama gizli kalmış konuları hakkında da bilgi sahibi olmamız gerekir. Hiçbir gerçek gözardı edilmemeli. Bu tarz şeyler orta çağ devrinde devletlerde ve özellikle imparatorluklarda sıkça görülen bir âdet. Bu durum Osmanlı'yı küçültmez ama gerçekçi olmak lazım, şeriat adı altında kadının sosyal hayattan, toplumdan soyutlanması ile toplumun ahlaki olarak yozlaştığı gerçeğini değiştirmez. Kitabı okuyup bilmekte fayda var. Dili akıcı ve anlaşılır. Alıntı yapılan bazı metinlerde bolca argo terim geçtiği için bazı okurlara fazla argo bir kitap gelebilir. Kitabı okuduktan sonra Cumhuriyetimizin ne kadar kıymetli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.
Osmanlı'da Oğlancılık
Osmanlı'da OğlancılıkRıza Zelyut · Kaynak Yayınları · 2016144 okunma
··1 alıntı·
2 artı 1'leme
·
1.051 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.