Kutsalın meyveleri olan akıl ve erdem, insana önce okumayı sonra da kalemle yazmayı öğretti. Kalemin yazdıkları kelamla varlık kazandı; kağıt ve kitapla da hayat buldu.
Nihayetinde kalem, kelam ve kitap birbirlerini tamamlayan üçlü bir harmonidir. Birisinin yokluğu, diğerleri için bir eksikliktir. Levh-i mahfuzda yazılanlar, erdemin ve mutluluğun gerçekleşmesi için dünya âlemini bir imkânlar alanı görmektedir.