Gönderi

171 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 36 hours
Zehra romanı Türk Edebiyatında ilk psikolojik roman olma özelliği taşımaktadır. Naturalizm ve realizmin etkisiyle yazılan bu roman, Tanzimat edebiyatından Servet - i Fünun edebiyatına geçişte önemli bir köprü niteliğindedir. Romanda Zehra' nın kıskançlık ve Suphi' nin serüvenleri reailst bir şekilde anlatılıp; İstanbul' da bulunan pek çok mekana yer verilmiştir. Romanın içeriğine geçecek olursak kitabın en başlarında Suphi Zehra' ya karşı içten ve samimi duygular içersinde olup onunla ilgili hayallere dalmakta nerdeyse her gün onu düşünmektedir. Zehra da Suphi ' ye karşı aynı duyguları hissetmektedir. Evlendiklerinde birbirlerine olan sevgisi, Zehra nın kıskançlık ve psikolojik durumlarına rağmen devam eder, ta ki Suphi' nin Sırrı Cemal' e ilgi duyduğunu fark ettiği zamana kadar. Sırrı Cemal de ona aynı duyguları hissedince Zehra ile olan evliliğin son günleri yaklaşıp evlilikleri sona ermiştir. Sırrı Cemal ile ayrı eve taşınan Suphi en başta onu da çok sevse de aklı bazen Zehra da kalıp onu da düşünür. Urani' yle tanışınca bu sefer de Suphi Sırrı Cemal' den uzaklaşır. Uraniyle yaşayınca işte asıl sorunlar o zaman başlar.. Aslında roman kadınların ( Her zaman olduğu gibi) duygularının etkisinde kalıp erkeklere olan bağlılığını,sadakatini,sevgisini ve onlar yüzünden yaşadıkları psikolojik sorunları anlatsa da,(bana göre) erkeklerin onların bu durumlarını aslında önemsemeyip kendi zevk ve sefalarına devam ettiğini, gönülleri çok geniş olunca her kadına yer ayırıp bir kadına bile bağlı olmadıklarını gösterir. (İstisnalar olabilir belki) Kısacası bu roman hem psikolojik sorunları anlatıp, erkeklere güvenilmemesi gerektiğini anlatan kanıt niteliğinde bir eserdir. Nabizade Nazım tüm duyguları çok açık ve gerçekçi bir şekilde anlamıştır.
Zehra
ZehraNabizade Nazım · Anonim Yayınları · 201611.4k okunma
·
94 views
Yusuf Parlak okurunun profil resmi
Suphi Sırrıcemal'e olan ilgisinin sebebini: "Düşündükçe bu aşkı karısına olan aşktan başka bir lezzette bulmaktaydı.……Evvelki sevgi sırf hissi yani ruhani olduğu halde Sırrıcemal’i sevmesinde bazı bedensel işaretler bulunmaktaydı.” cümlesiyle ifade etmektedir.(Shf.38)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.