Gönderi

408 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Ben, Helios’un kızı, Aiaie cadısı Kirke. Hayatım boyunca trajedinin beni bulmasını bekledim. Bulacağımdan hiç kuşkum yoktu çünkü başkalarının hak ettiğimi düşündüğünden daha fazla arzum, isyanım ve gücüm vardı, yıldırımları üstüne çekecek şeylerdi bunlar. Ve bir gün,artık bu dünyaya dayanamayacağım, diye düşündüm.Bunun üzerine denizin derinliklerindeki kadim bir tanrı seslendi: Öyleyse çocuğum, başka bir dünya yap.” Güneş Tanrısı, Titan Helios’un kızı olan Kirke, doğduğundan beridir diğer gösterişli titanlar, tanrılar ve tanrıçalar arasında değersiz ve küçük bulunmuştu. Zaten kendisi de kendisini öyle görüyordu. Bir gün, bir ölümlüye aşık olmasıyla işler değişmeye başladı. Kirke ölümlüyü sevdi ve onu yüceltmek için umutsuzca bir büyü yaptı. Büyü ölümlüyü bir tanrıya çevirdi ama Kirke adamdan beklediği ilgiyi göremedi, büyüyü onun yaptığına da kimse inanmadı. Kirke’nin içinde biriken haset onu daha tehlikeli bir büyü yapmaya yöneltti ve bunun sonucunda da cadılıkla ve büyüyü kötüye kullanmakla suçlanıp sonsuz sürgüne mahkum edildi. Sürgüne gönderildiği adası Aiaie’de Kirke’nin yavaş yavaş kendisini ve büyüsünü tanımasını, güçlenmesini ve zamanı gelince de en büyük tanrıların bile karşısında duracak kadar kudretlenmesini okuyoruz. Normalde pek mitolojik karakterlerle aram yoktur, bu tarz kitaplar da genelde okumam ama Kirke’yi okurken çoğu yerde “Ah keşke daha önceden okusaymışım” dedim Kitabın ben de uyandırdığı duyguyu ancak şöyle anlatabilirim, hani Yüzüklerin Efendisi’nde 5. günün şafağında doğudan çıkıp gelen Gandalf’ı görürken içinizde bir duygu uyanır böyle gururla karışık sevgi, aynısını Kirke’yi okurken pek çok yerde hissettim Tam anlamıyla harikaydı. Mitoloji severlerin kesin okuması gerek, benim gibi yabancı olanlarınız varsa bu türe ve Kirke’ye bir şans verin derim.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202134,3bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.