Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İkinci Yeni
İşlev olarak ikinci Yeni bitti. Cemal öldükten sonra bitmiştir. ikinci Yeni’de herkes birbirinin şiirine moral verirdi. Edip’in bir şiiri yayınlanırdı, benimki, ilhan’ınki, Cemal’inki yayınlanırdı ama arada bağlantı yoktu. Basketboldaki gibi ‘time out’ falan yok. Sezai Karakoç’la Edip Cansever karşılaşsalar birbirlerini tanımazlardı. Akım budur işte. Düşünce bakımından da farklıydık. Hepsi yalnızca şairdi. Düşüncede ağırlık vardı. Tarihi de kurcaladık. ikinci Yeni’nin sevilmeyişi, bundan ileri geldi. Özgünlüğü, amuda kalkmak sanıyorlar. Oysa olduğu gibi, alçak gönüllü davranmak asıl özgünlük. Yükselmek için, sevilmek için çaba göstermedik. Bizim öyle bir derdimiz yok. şiirleri, görüşleri, düşünceleri dolaşıma atmak önemli. Roland Barthes “tuhaf” der, “hem bu düzene ve iktidara karşılar, hem onun dilini kullanıyorlar.” ikinci Yeni ufak bir imkân bulduğunda devletten kopmuştur, mülkiyeli olmasına rağmen. Ben ikinci Yeni için logaritmalı şiir diyorum. Logaritma, cetvel olmadan çözülemez. Biz genel dili değiştirdik, grameri, sentaksı değiştirdik. Başardık, başarmadık o ayrı konu. Kavramları, benzetmeleri değiştirdik. Bugün bile Türkçenin grameri yoktur, oluşum halindedir dil. şiirin de, insanın da oluşum halinde olduğunu dikkate almadılar. Biz insanlığın sonunda değiliz. Başındayız daha. insan olmanın da şiirin de dolayısıyla. Kerterez noktası olarak Türk Dil Kurumu’nu gördüler. Evet onun çok faydası oldu ama, tek başına değil. Biz bazı sözcükleri hiç kullanmadık. Neden? Kimse düşünmedi bunu. Bugün 62 yaşındayım, hiçbir zaman güzel karşılanmadım ben ve başlangıçtan beri bu böyle oldu. Hiç ödül falan da almadım. Tam bir dışlanma. Kötü ve başarısız dediler. Haklı olabilirler. Ama ben bildiğim yolu götürüyorum.
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.