Gönderi

251 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
SİDDHARTHA İNCELEMESİ..! İPUCU İÇEREBİLİR DİKKAT..!
Uzun zamandır bir solukta kitap okumamıştım ve bitmesini hiç istemeyerek elimden bırakamadım. Bence bu kitabın en büyük özelliği her türlü insanın okuyabilecek olması. Ergenliğe yeni adım atmış bir genç, orta yaşlı bir insan veya çok yaşlı bir insan... Sadece hikaye okumak isteyen biri, bir şeyler arayan biri vs. Kim okursa okusun kendinden bir şeyler bulabileceğine ve bir şekilde sevebileceğine inanıyorum bu kitabı.. Dili çok akıcı, sade ama cümleler felsefi. Düşündürücü. Sidhartha Brahman'ların biricik prensi. Ailenin de biricik çok sevilen gelecek vadeden oğlu. Genç yaşına rağmen bilge gözüyle bakılıyor. Sidhartha sürekli eğitim alıyor, meditasyon yapıyor, tanrılara sungular sunuyor günleri böyle geçiyor. Fakat bir gün anlıyor ne hocalarının ona verdiği eğitimle aradığını bulacak ne de tanrılara adadığı sungularla. İçinde susuzluğu bir türlü geçmemektedir. Bilgi susuzluğu, bilinmeyene özlem. En yakın arkadaşıyla birlikte babasının gönülsüz rızasını alarak evden ayrılır ve Savana olarak yaşamaya başlar. yolculuğu bir ömür sürer. Savanalardan beklemeyi, düşünmeyi, sabretmeyi öğrenir. Bu 3'ünün erdemini kavrar. Fakat aradığının Savanalıkta olmadığını anlayınca onları da terkeder. Bir keresinde Budha ile karşılaşılaşır. Ondan öğrendiği şey bilginin aktarılabildiği ama bilgeliğin aktarılamadığıdır. bu yüzden onunla da kalmaz. Kavradığı bu bilgi hayatını bambaşka bir yöne çevirir. Siddhartha kendini tanımaya karar verir. Kamala, güzel bir yosma... Kamala'dan sevmeyi öğrenir. Kawaswani'den ticaret öğrenir. Hayatın her türlü hazzını tadar. Zenginlik, para, kadınlar.. İstediğinin bu olmadığına karar verir ve bir çırpıda terkeder. Bu bölümde aklıma hep şu sözler geldi: Her kötünün bir geleceği, her iyinin bir geçmişi vardır... Doğayla konuşur, nehirin dilini çözer... Bir zaman gelir kendine baktığında babasını görür, oğlunu görür.. Babasını anlar. Onu bırakıp gittiğinde babasının neler hissettiğini. Burada da aklıma şu geldi insan yaşattığını yaşamadan ölmezmiş fakat bir beddua olarak değil; anlamak için acıyı, duyguları, hissedileni anlamak için. Ermek özlem duyan, acı çeken, sevilme ihtiyacı olan, tutkuları olan insanları küçümsemeyi gerektirmez. Ve "zaman". Zamanı da anlıyor Siddhartha aslında zaman diye bir şey olmadığını. Sadece "an" olduğunu. Bu kitapla ilgili yazılacak kitabın kendisi kadar çok şey var. Keyifli okumalar dilerim.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038,3bin okunma
··
19 görüntüleme
Osman Tatlı okurunun profil resmi
Dört defa okuduğum bir kitap. Var oluş yolundakilerin okuması gereken bir kitap.
Osman Tatlı okurunun profil resmi
Aramak bize ağır geliyor ve simurgun vadileri bizi esir alıyor.
OKUYAN HATUN okurunun profil resmi
Govinda'yı nereye koyacağımı bilemedim o yüzden bu incelemeyi okuyanların Govinda hakkında düşüncelerini şekillendirmek istemedim. Bence Govinda koşulsuz fedakarlık ve sonsuz tevazu simgesi...
OKUYAN HATUN okurunun profil resmi
Kesinlike. Her insan bu içsel döngüyü mutlaka yaşıyordur ama çoğu insan kendine kulak vermiyordur. Düzenin öyle bi esiri olduk ki kendi sesimizi tanımıyoruz...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.