Gönderi

192 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Kitabın ana kahramanı yani aylak adamı olan Bay C. Herkesin hayalindeki entelektüel ve bol paralı hayatı sürüyor. Hayatını geçindirecek paraya çalışması gerekmeksizin sahip oluşu gün boyu tiyatrolarda sinemalarda yeni kitaplarda gönlünü eğlendirebiliyor türlü türlü restoranlarda canı ne istiyorsa yiyebiliyor. Hatta birçok insanın asla ulaşamayacağı sanat eserlerine kolaylıkla sahip olabiliyor. Bir insan bu kadar çok şeye hiç çaba göstermeden sahip olduğunda mutlu olurmuş gibi gelse de Bay C. mutlu olamıyor. Hayatının monotonlaşmasından herhangi bir şeye alışmaktan korkuyor ve alışkanlığı sezdiği anda o şey her neyse uzaklaşıyor. Bu yüzden de her şeyin bir rutin olduğu düzen adı altında insanların çoğu zaman aynı şeyleri yapmaktan hoşlandığı toplumdan soyutlanmış bir karakteri temsil ediyor Bay C. Hayatını yalnızca gerçek sevgiyi aramaya yönlendiren aylak adam için kitabın yazarı Yusuf Atılgan da “ Aylak adam, boyuna gerçek sevgi arıyor. Bence aradığı sevgi dünyada yoktur.” diyor. Yazar kitapta Bay C. Karakterinin sevgi arayışının bir yılını dört mevsim şeklinde bize anlatmaktadır. Toplumun bütün değer kalıplarını gülünç bulan bunların ikiyüzlülük ve sahtelik barındırdığını düşünen fakat yine de tutunabileceği bir gerçek sevginin var olduğunu düşünen ve kitap boyunca bunu bir kadında arayan Bay C. 1960lı yılların aylak entelektüel adam örneğini verirken o yılların Türkiye şartlarını modernleşme adı altında Batılılaşan kentli Türk aydın kitleyi de bizlere anlatmaktadır. Kitapta anlatılan bütün kadınların modern kıyafetler içinde olması topuklu ayakkabıları ve günlük yaşamın gayet içinde olmaları, sinemalar, gazinolar, meyhaneler 1960lı yıllarda modernleşmekte olan Türkiye’nin İstanbul’unun küçük bir resmini bize çiziyor. Şehrin bütün eğlencesinin sonuna kadar tadına varan Bay C. Karakterinin temelini aslında ona hiç sevgi göstermeyen babasından alıyor. Oedipus karmaşasını atlatamamış karakterimiz için baba figürü nefret dışında bir şey ifade etmiyor. Bütün hayatını onun istediğinin ve olduğunun tam tersi bir adam olabilmek üzerine kuruyor. Paraya çok düşkün olan babasına inat parayı tutmuyor ve umursamadan harcıyor, kadınlara düşkün olan hatta teyzesini de kendisine metres yapmış babasına inatmışçasına o hiçbir kadına bağlanamıyor, onlardan sıkılıyor ve hatta aile olup topluma karışmaktan çok kokuyor ama bunun yanında da babasından hiç göremediği sevginin aslında var olduğuna inanıp onu arama yoluna baş koyuyor. Kadınlara karşı duyduğu cinsel istekten nefret ediyor çünkü bu ona babasını hatırlatıyor. Çocukluğunda gözünün önünde olanlar Zehra teyzesi babası hizmetçiler ve diğerleri onu ve hayatına aldığı kadınları belirliyor aslında. Çocukluğunda tek sevgi kaynağı olan Zehra teyzesi gibi bir kadın aramakta. Ve bunu bir takıntı haline getirip sinemanın önündeki kadından, lokantada ki karşı masasına oturan kadına teyzesinden bir şey bulduğu kadınları merak ediyor onları arzuluyor. Hayatına aldığı kadınlar da hep aynı evreleri yaşıyor ve sonra sıkılıyor her şey gibi. Gördüğü beğendiği her kadını bir şekilde annesine, teyzesine tamamlıyor ama yaşanılanlar sonrasında her şey başa sarıyor yine yalnız amaçsız sonu herhangi bir şeye bağlanmak zorunda olmayan hayatını özlüyor. Sabahları evden çıkıp saatlerce sokaklarda insanları gözlemlemeyi sokak isimlerini düşünmeyi seviyor. Onunkisi bilinçli bir aylaklık aslında anlam aradığı her şeyin atından çıkan koca anlamsızlıklar onu daha derine indiriyor ve tek aradığı şey hiç ulaşamayacağı daha doğrusu küçük yaşta tanıştığı hayal kırıklığı yüzünden asla emin olamayacağı gerçek sevgi oluyor ve kitabın sonunda tam da buldu sanıp bir kadının peşine düştüğünde komik bir sebepten (otobüsü kaçırmasından) ötürü o da ellerinden kayıp gidiyor ve bu arayış bir sonuca bağlanmıyor. Çünkü karakterimiz dünyada hepimizin sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibi olduğumuzu söylüyor ve tutamağımız olmazsa yuvarlanacağımıza inanıyor ve hayatında tutamak olarak belirlediği ve aradığı şey yalnızca kimsenin varlığı üzerine kesin konuşamayacağı gerçek sevgi.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960.4k okunma
·
6 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.