Gönderi

Kasîde Der-Sitâyiş-i İbrâhîm Pâşâ ve Zikr-i Teşrîf-i Kapudân Pâşâ Hoşâ mübârek ü mes‘ûd rûz-ı ferruh-dem Zihî güşâde vü dil-keş zamâne-i hurrem Bu rûz odur ki revâdır makâm-ı hidmetde Sipihr-i pîr-i kühen-sâlin ola kâmeti ham Bu rûz odur ki sabâhında sad safa muzmer Bu rûz odur ki mesâsında bin ferah müdgam Bu rûz odur ki sezâdır olursa bir demine Fedâ zamâne-i sad Baykara vü müddet-i Cem Bu rûz odur ki bu sâlin içinde rif atla Bakılsa şöyle nümâyan durur misâl-i âlem Bu rûz odur k'anı takvîm-i âsmân içre Nişanladı yine bircis alup eline kalem Bu rûz odur ki yazup nâmını felek ikbâl Dü nokta-veş kodı kâf üzre ferkadânı be-hem Bu rûz odur ki onun subhu tal‘at-ı cânân Şebi o tal‘at-ı zîbâda zülf-i ham-der-ham Bu rûz odur ki revâdır onu muhâsib-i çarh Celâle mebde'-i târîh edüp kıla mu‘lem Bu rûz odur ki bu sâl içre sadr-ı zî-şâna Keremle eyledi teşrîf âsaf-ı a‘zam Tılısm-ı mülk ü milel hırz-ı cân-ı heft iklîm Penâh-ı devlet ü ikbâl âsaf-ı ekrem Semiyy-i pâk-i nebiyy-i kerîm İbrâhîm Ki dest-i cûduna dil-dâde cümle-i âlem Vezîr-i devr-i zaman kim hameldeki hurşîd Celâl ü câhına nisbetle bir emîn-i ganem Nizâm-ı mülk değil bak hele Melikşâhın Derinde oldu mu peydâ bu rütbe hayl ü haşem Yahud ki haşmeti yanında İbn-i Abbâdı Anar mısın ki fakat mülkü bir Irâk-ı Acem Bilâ-mübâlağa isterse ol hidîvü'l-yevm O denlü mülk ile bir bendesin eder mükrem Nüfûz-ı emri cihân içre şöyle şâmildir Ki bezl ü men‘ine vâbestedir vücûd u adem Düşerse pertev-i eltâfı bir gülistâna Dür-i yetîm ola ceybinde goncanın şeb-nem Yanında hâ'ib ü maksûr yok meger ki bahîl Derinde hâsir u matrûd yok meger ki direm Felekde dikdi alemler ki her biri meşhûr Cihanda koydu eserler ki her biri mu‘zam Bu mesned olsa n'ola âsmân ile hem-dûş Bu mihr-i burc-ı vezâret çü basdı ona kadem Aceb mi buldu ise sıhr-ı hâsı feyz-i hayât Değil mi sîneye can gelme gibi bu makdem Eyâ vezîr-i kerem-pîşe sadr-ı âlî-şân Ki zât-ı pâkine mahsûsdur sunûf-ı himem İnâyetin ile âsûdedir yedi iklîm Himâyetin ile manzûmdur umûr-ı ehem Aceb midir kefine dense burc-ı zû-cesedeyn Ki zâhir olmadadır anda hükm-i seyf ü kalem Umûr-ı memleket-i Rûmu şöyle nazm etdin Ki oldu mısra‘ının müstezâdı mülk-i Acem Sen ol vezîr-i keremkârsın ki âlemde Kemâl-i cûd ile zât-ı kerîmin oldu alem Nigîn halkası âsâ güşâde kılmışdır Kef-i kerîmine hasretle dîde-i Hâtem Sen ol hidîv-i cihansın ki iftihâr eyler Kapında olmağ ile lutf u cûd müstahdem Nevâziş-i kereminle zamâne olmuşdur Misâl-i hâtır-ı gülşen güşâde vü hurrem Gürûh-ı ehl-i hüner re'fetinle sîr oldu Kemâl-i lutfun olup cümleye veliyy-i ni‘am Bu abd-i kemteri hod fart-ı lutf u ihsânın Miyân-ı ehl-i sühan içre eyledi âdem Karîn-i re'fet ü eltâfın olmada her rûz Rehîn-i minnet ü ihsânın olmada her dem Tamâm tab‘ u cilâ verdi feyz-i mekremetin Ki kalmadı ser-i mû hâtırında gerd-i elem O rütbe garka-i bahr-i mekârim etdin kim Te‘âkub-ı keremin kıldı bendeni ebkem Egerçi şimdi de var arz-ı hâlim ammâ kim Hücûm-ı şerm ile dem-besteyim beyân edemem Meger ki arz ede hâk-i der-i inâyetine Nühufte râzımı ihsân edüp bir ehl-i himem Nedîm çün ni‘amın rîze-çînidir dâ'im Sezâ budur ki efendim cevâbı ola na‘am Hemân sa‘âdet ü devletle şâd u handân ol Hemîşe feyz ola tab‘-ı şerifine mahrem Hemîşe devlet ü haşmetle ber-devâm olasın Celâl ü câh ola bâb-ı sa‘âdetinde hadem - Nedim -
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.