Gönderi

Tuhaf Bir Din Karındaşlığı Hikâyesi
Cenk sonrasında muzır olduğuna kanaat getirilen bazı esirlerin kafaları sırasıyla kesilirken bir müslüman, esir kâfirin boynuna sarılır ve... Sâdeleştirilmişi Meğer bu sırada bir serhad gazisi bir kâfir haramîyi diri olarak saklamış. Bu kâfiri bu yiğidin sakladığını paşaya söyledikleri gibi (Seydi Ahmet)paşa öfkelenip, "Tez o adam ile o kâfiri getirin” deyince o an paşa huzuruna o gazi ile anılan kefereyi getirdiler. Hemen paşa, "Tiz a cellât” deyip kâfiri siyaset meydanına çökerdikleri gibi hemen o yiğit kâfirin boynuna sarılıp, "Aman koca vezir, ceng mahallinde bu kâfire dinim verip onun dinini ben alıp bu kâfirle kardaş olmuşum. Eğer bunu öldürürsen benim dinim onunla cennete gidip ben garibe yazıktır. Haçan ki ben ölsem bu kardaş okuduğum kâfirin dini benimle kalıp biz cehenneme gideriz. Bu kere yine bana yazıktır" diye ağlayıp feryat ederek kâfirin üzerinden ayrılmaz. Gayretli Paşa: "Gaziler bu adam ne der?" diye sorduğunda o serhat gazileri: ”Bu serhatlerimizdeki yiğitlerimiz kâfire esir olduklarında bazı kâfirler ile yiyip içme arasmda kâfir onu esirlikten kurtarmaya ahd eder. Müslüman da, 'Eğer sen de bize esir olursan ben de seni Türk'den kurtarayım' diye verilen söz arasında, 'Öyle olsun, senin dinin benim ve benim dinim senin olsun mu? Olsun' diye kan yalaşıp kâfir Müslüman ile din karındaşı olurlar. İşte şimdi bu gazinin bu kâfir karındaşı olup bu Müslüman esirlikten kurtarmış. Şimdi bu kâfir bunların elinde esir olup saklayıp kurtarsa gerek ki verdiği sözünü yerine gelip kâfirden imanını alıp kâfire imanını vermiş ola. Bu kere şimdi kâfir katl olursa cennete gitmiş ola. Bu ölürse kâfirin diniyle cehenneme girer ola. Bu ise Müslümanm ve kâfirlerin kitabında bile yoktur. Ancak bu serhatlerde bu kötü tören çoktur" dediklerinde hazırcevap Paşa: "Bre şu iki kâfiri dahi azat ettim. Biri rızasıyla dinden çıkmış kâfir, biri aslında kâfirlerdir” diye esir kâfiri dinden dönmüş kâfire verip it gibi gittiler. Hepimiz bu sözlere hayran kaldık. Özgün Hâli Meğer bu mahalde bir serhad gâzîsi bir kâfir harâmîyi diride saklamış..Bu kâfiri bu yiğit hıfz etdiklerini paşaya gamz etdikleri gibi paşa gazab-âlûd olup, "Tîz ol âdem ile ol kâfiri getirin" dedikde ol ân paşa huzûruna ol gâzî ile mezkûr kefereyi getirdiklerinde, hemân paşa, "Tîz-e cellâd" deyüp kâfiri meydân-ı siyâsete çökerdikleri gibi hemân ol yiğit kâfirin boynuna sarılup, "Amân koca vezîr, ceng mahallinde bu kâfire dînim verüp anın dînin ben alup bu kâfirle kardaş okumuşum. Eğer bunu öldürürsen benim dînim onıyla cennete gidüp ben garîbe yazıkdır. Haçan ki ben ölsem bu kardaş okuduğum kâfirin dîni benimle kalup biz cehenneme gideriz. Bu kerre yine bana yazıkdır" deyü ağlayup feryâd ederek kâfirin üzerinden ayrılmaz. Paşa-yı gayyûr eydir: "Gâzîler bu âdem ne der?" deyü su’âl etdikde ol serhad gâzîleri eyitdiler: "Bu serhadlerimizdeki yunaklarımız kâfire esîr olduklarında ba‘zı kâfirler ile yeyüp içme arasında kâfir anı esîrlikden kurtarmağa ahd eder. Müselmân dahi ‘Eğer sen de bize esîr olursan ben de seni Türk'den kurtarayım’ deyü ahd ü amân arasında, ‘Eyle olsun, senin dînin benim ve benim dînim senin olsun mu? Olsun’ deyü kan yalaşup kâfir müselmân ile dîn karındaşı olurlar. İşte şimdi bu gâzînin bu kâfir karındaşı olup bu müselmânı esîrlikden kurtarmış. şimdi bu kâfir bunların elinde esîr olup saklayup halâs etse gerek kim ahd [ü] emânı yerine gelüp kâfirden îmânın alup kâfire îmânın vermiş ola. Bu kerre şimdi kâfir katl olursa cennete gitmiş ola. Bu ölürse kâfirin bî-dînle cehenneme girir ola. Bu ise müselmânın ve kâfirlerin kitâbında bile yokdur. Ancak bu serhadlerde bu bed-âyîn çokdur" dediklerinde, Paşa-yı hâzır-cevâb eydir: "Bire şu iki kâfiri dahi âzâd etdim. Biri rızâsıyla mürted kâfir, biri zâtî kâfirlerdir" deyü esîr kâfiri mürted kâfire verüp seg ber-sahrâ gitdiler. Cümlemiz bu kelâmlara hayrân kaldık.
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.