Gönderi

Bayramlık Dostlar
Bugün bayramlık kitaplar edindim. Bir çoğunun dumanı üstünde. Son birkaç ayda yayınlanmış. Salih Suruç’un Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin’i anlatan İnci Mercan kitabı Timaş’ta yayınlandığında Salih Ağabey’e hayırlara vesile olması dileklerimi iletmiştim. O da teşekkür edip, adresime bu kitaptan bir tane göndermek istemişti. Adresimi yayıncısına vermiş ama, yayıncılar yanlışlıkla bana farklı bir kitap göndermişlerdi. O gün bugündür kitabın peşindeyim. Almak bugüne kısmetmiş. Bir öğretmen olarak, Adem Güneş’i takip etmem gerektiğine inanıyorum. Okuduğum kitaplarından bir hayli istifade ediyorum. Birlikte çalıştığım mesai arkadaşlarıma da tavsiye ediyorum. İki yeni kitabını gördüm Timaş Kahve’de. “Tutunma Çabası Aidiyet” ve “Güvenli Bağlanma.” Her ikisini de aldım. Asrı saadette yaşananlara karşı özel bir ilgim var. Saadet asrından sahabeleri okurken, onların rahle-i tedrislerine girdiğimi hissediyorum. Hayalen değil, cismen oralara gidiyorum. Gözyaşları eşliğinde kıyıdan kıyıdan o muhteşem hayatları ibretle seyrediyorum. Bana bir şey kalıyor mu bilmiyorum. Ama kalsın istiyorum. Ali Seyyar’ın hazırladığı Zengin Sahabiler çalışmasını Nesil Yayınları’ndan aldım. Varlık denilince Hazreti Ebubekir’le Hazreti Ömer arasındaki infak yarışını nasıl hatırlamam! Nuriye Çeleğen bana göre tam bir eğitmen. Daha önce birkaç kitabını okudum. Eğitmenlikle ilgili bilgi ve tecrübelerini, Hazreti peygamberin çocuk eğitimindeki yaklaşımllarını "Sünnet Pedegojisinde Ergenlik" çalışmasında ele almış. Kitabı okuduğumda eğitmen olarak değil de bir “öğretmen” olarak çok istifade edeceğimi umuyorum. Hekimoğlu İsmail’i yıllardan beri bilirim. Minyeli Abdullah’ını birkaç defa okumuşluğum vardır. Müslüman ve Para kitabını, Maznun romanını da okumuştum geçmişte. Derdimi Seviyorum serisi de bir zaman elimden düşmedi. Sıkmayan, kolay üslubu var Hakimoğlu İsmail’in. Yediden yetmişe herkesin anlayabileceği tarzda yazıyor. Genç Arkadaşıma Mektuplar kitabını yeni gördüm. Görür görmez de aldım. “Ben en esaslı dersi validemden aldım.” der Bediüzzaman Said Nursi. Der de Tarihçe-i Hayat’ında, ve Necmeddin Şahiner’in Bilinmeyen Yönleriyle Bediüzzaman Said Nursi kitaplarında üstadın annesiyle ilgili fazla bir bilgiye rastlayamazsınız. İşte onu da yazarımız Hülya Yakut Üstündağ, Bediüzzaman’ın Validesi Nuriye Ana ismiyle anlatmış. Kitap henüz yeni. Haziranda yayınlanmış. Epey zamandır temin edilecekler arasında bulunmasına rağmen onu da almak bugüne kısmetmiş. Son kitabım Nazan Bekiroğlu’nun da son kitabı. Kelime Defteri. Kitapçı raflarında henüz boy göstermemiş. Çünkü piyasaya yarın çıkacak. Birkaç aydır “lansmanı” (!) yapılıyordu.-İnşaatın dışında kullanılınca bak bu “lansman”ı sevdim. Yayıncılar da bu kelimeyi anlamıyla kullansalar, biz okurlar da takip ettiğimiz yazarların kitaplarını merakla beklerdik. Kim bilir böyle olduğunda belki bir yazarımızın kitabını herkeslerden önce almak için kitapçılarda sıraya giren okurlarımız da olur.- Kelime Defteri, yazarın edebiyat üzerine yazdığı denemelerden oluşmuş. Kapağı orijinal. Kağıt mı desem muşamba mı desem, anlamadım. Ama arkasındaki şu kelimenin anlamını çok iyi anladım. “Çay: Çayı yaratan Allah’a hamdolsun. Ya yaratmamış olsaydı.” Anlayacağınız bu bayram, ruhum da bayram edecek. 30.09.2014
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.