Gönderi

10/10 puan verdi
·
Liked
Bir Anlaşılma Savaşı
Merhaba şöyle en sevdiğim kesitten başlamak istedim. "Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim" dedi. "Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda..." Oğuz Atay'ı okuduğum da genellikle tüm yapıtlarında gördüğüm şey şudur; keskin zekasını muhteşem ironi yeteneğiyle birleştirip hemen hemen tüm yapıtlarında bireyin toplumda ki yalnızlığını, anlaşılamazlığını ve aykırılığını işlemiştir. "Beni anlayın" demiştir, anlaşılamama sancıları çekerken... Fakat insanın birey olabilme maceralarını, aydınların toplumda edinemediği yeri ve edebiyat dünyasını öyle iyi analiz etmiştir ki böyle bir ortamda anlaşılamayacağını bilerek yazmış gibi sanki... Onun için edebiyat anlaşılma aracı olarak başlayıp anlaşılamayacağını fark ettikten sonra "bir ömür tüketme" işi olmustur. Yaşarken hiç anlaşılamamış bir yazar olmanın verdiği acıya rağmen yazmaya devam ederek kendini cezalandırmıştır belki de... Onun anlaşılmaktan beklentisi günümüzdeki piyasa işi tanınırlıktan, çok satmaktan farklı paradigmalara dayanmaktaydı elbette. Yinede saf bir edebiyat aşkıyla dolup taşan bir beklentiydi. Yani bugün yaşadığımız oğuz Atay çılgınlığından oldukça uzak bir anlaşılmaktı gibi geliyor bana. Bir eğilim içi boş bir alışkanlık ya da popüler bir çaba olarak okunmayı istemezdi sanıyorum. Yalnız Oğuz Atay'ı anlamak konusunda oldukça geç kaldık gibime geliyor, önce hiç çabalamadık sonra bu konuda büyük uğraşlar verdik ama sanırım onun kadar derin sancılar çekmedik. Onu anlamak konusunda başladığımız noktaya göre düşünecek olursak oldukça yol kat ettik fakat Oğuz Atayın "anlaşılmaktan" kastı bu muydu dersiniz, sahiden onu anlayabildik mi? Nedense bundan pek emin olamıyorum... Ama bir de şu açıdan bakalım; belki de Oğuz Atay'ı anlamak olayın büyüsünü bozmaktır. Oğuz Atay anlayamazken güzeldir. Tıpkı Hayat gibi... Çünkü bazen hayatı anlamak Oğuz Atay'ı anlamak kadar güçtür... yaşamı boyunca anlaşılmayı bekleyen bir adam olması... Muzdarip bir ruhun hikayesidir Oğuz Atay... Hangi eserini elinize alırsanız alın mutlaka onun Yalnızlığıyla karşılaşırsınız ve bu karşılaşma insanda çoğu zaman derin bir sancılı hüzün oluşturur. Kendimizden bir parçaya rastlıyoruzdur belkide...
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062.4k okunma
·
5 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.