Sun Tzu'nun bu kitabı yazarken aklında sadece kendinden sonraki generaller için bir çeşit "öğütler kitabı" bırakmak mı vardı bilmiyorum ama bence bu kitap askeri taktikler kitabı olmaktan çok daha fazlası. Hayatı Shakespeare'in söylediği gibi "Bir tiyatro sahnesi" olarak görmekten çok bir savaş alanı olarak görenler için sembollerle dolu bir yaşam kılavuzu olabilecek nitelikte bence. Yapılması gereken şey sadece bu askeri stratejileri savaş alanına değil de yaşama uyarlayabilmek. İşte biz sivil insanların sanatı da tam bu noktada başlıyor. Ne eksik ne fazla... Her şey kararında yazılmış. Bir savaşa girip girmeme kararının verilmesinden tutun da farklı şartlara göre ordunun nasıl koşullandırılması, yönetilmesi, ne hızla ilerlemesi gerektiğine dair özet bilgiler ve kısa kısa sebep-sonuçlar içeriyor. Koşulları gözünüzde canlandırdığınızda ve üzerine düşündüğünüzde bunların sebeplerini anlayabiliyorsunuz, mantıklı geliyor ve her bilgiyi böylece özümseyebiliyorsunuz. Hatta tarihteki bazı savaşları hatırladığınızda onların neden kaybedildiğini, nasıl kazanıldığını, nerede hata yapıldığını kabaca anlayabiliyorsunuz. Bu bağlamda oldukça aydınltıcı bir kitap. İhtimaller üzerinden belli başlı taktikler verilse de her savaşın kendi özel şartları kapsamında özel olarak iyice değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor Sun Tzu. En önemlisi (yaptığım çıkarım doğrultusunda), zorunlu kalmadıkça savaşılmaması gerektiğini...

Savaş SanatıSun Tzu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202038,5bin okunma

·

9 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.