Tanıdığımız kadarıyla Ali'nin feryadının eksik olmadığını görüyoruz. Sükutu da dertlidir, sözü de dertlidir.
Ali, bir ömür kılıç sallamış, savaşlar yapmış, fedakârlıklarda bulunmuş ve toplumu gücü ve cihadıyla ortaya çıkarmıştır. Bu hareket muzaffer olduğu vakit o, ashabı arasında da yalnızdır. Ve sonra onun, karanlık gecelerde Medine'yi terk edip kuyuların başında feryat ettiğini görüyoruz. Tüm o ashap, tüm silah arkadaşları ve oturup kalktığı Peygamberin tüm ashabı, Ali'yi anlayamamaktaydı. Onların hiç birisiyle aynı düzeyde değildi. Derdini anlatmak, sözünü söylemek istiyor; ama kulak yok, kalp yok, kendisinin dengi yok.