Psyche: "HENRI MICHAUX": HENRI MICHAUX "UZAK BİR ÜLKEDEN YAZIYORUM SİZE" Burada, diyor, yalnız ayda bir görüyoruz güneşi, o da pek kısa bir süre için. Gözlerini ovuşturuyorsun günlerce önceden. Ama boşuna. Değişmiyor hava. Saati gelmeden görünmüyor güneş. Sonra yapılacak sürüyle iş var aydınlık kaldıkça, öyle ki birbirimize bakacak zaman bulamıyoruz bu yüzden. Tatsız olan, geceleri çalımak gerektiğinde, ki gerekiyor, durmadan cücelerin doğması.

"UZAK BİR ÜLKEDEN YAZIYORUM SİZE" Burada, diyor, yalnız ayda bir görüyoruz güneşi, o da pek kısa bir süre için. Gözlerini ovuşturuyorsun günlerce önceden. Ama boşuna. Değişmiyor hava. Saati gelmeden görünmüyor güneş. Sonra yapılacak sürüyle iş var aydınlık kaldıkça, öyle ki birbirimize bakacak zaman bulamıyoruz bu yüzden. Tatsız olan, geceleri çalımak gerektiğinde, ki gerekiyor, durmadan cücelerin doğması.

Çin'den Peru'ya Cevat Çapan

10 görüntüleme

Psyche

@Thewasteland ·

10 Ocak 2020 14:48

...düzyazı şiirlerinde Alman baskısının en karanlık yaşantılarını dile getirdi.. Mükemmel bir nesir...

Psyche

@Thewasteland ·

10 Ocak 2020 15:04

Devamı; 2 Kırlarda yürürken, diyor, çoğıı zaman koca yığınlarla karşılaşıyoruz. Dağ bunlar, ve ergeç bükmen gerekiyor dizlerini. Direnmek boş, canını acıtarak bile ilerleyemezsin. Sizi üzmek için söylemiyorum bunları. Başka şeyler söyliyebilirim, gerçekten üzmek istesem. 3 Tan külrengi burada, diyor yeniden. Her zaman böyle değilmiş. Kimi suçlamak, bilemiyoruz. Geceleri uzun uzun bağırıyor sığırlar, sonra ka- valsı bir sesle susuyorlar. İnsanlar iyi yürekli, ama neye yarar? Okaliptüslerin kokusu sarıyor her yanımızı: iyilik, sessizkk, ama herşeye karşı koruyamaz bu bizi, yoksa sizce bu bizi gerçekten herşeye karşı koruyabilir mi? 4 Bir sözüm daha var, bir soru daha doğrusu. Sizin ülkenizde de sular akıyor mu? (aklıma gelmiyor söyleyip söylemediğiniz) hem nasıl titretiyor insanı, gerçekten suysa. Seviyor muyum suyu? Bilmem. Öyle yalnızlık duyuyorum ki içinde, soğuksa. Ilıksa, bambaşka bir- şey. Öyleyse? Ne denebilir? Sizler ne diyorsunuz, söyleyin bana, açıkça konuştuğunuzda, hiçbirşey gizlemeden? 5 Ta bir ucundan yazıyorum size dünyanın. Bunu bilesiniz istiyorum. Ağaçlar titreşiyor çoğu zaman. Yapraklarım topluyoruz. Sayılmayacak kadar çok damarları. Ama neye yarar? Artık hiçbirşey yok ağaçla aralarında. Şaşkın, dağılıyoruz. Yaşamak sürüp gidemez mi yeryüzünde yeller olmadan? Yoksa herşeyin titremesi mi gerek, durmadan, durmadan? Yerin altından kımıldanışlar da oluyor sonra, sizden itiraflar sökmek isteyen asık yüzlü kişiler gibi, dalga dalga öfke çıkıyor önünüze evin içinde. Hiçbirşey görmüyor insan, görülmesi önemli olmayanın dışında. Hiçbirşey, gene de titriyoruz. Neden?

Gönderi

Psyche