Tarih boyunca varolmuş Türk toplulukları arasında İslamiyet haricinde Budizm, Maniheizm, Musevilik ve Hıristiyanlık gibi farklı inançları benimseyenler olmuştur. Genel olarak, bütün Türk topluluklarında dini hoşgörü vazgeçilmez bir politika olarak korunmuşken bu hoşgörü ortamında Hıristiyan, Müslüman, Yahudi, Budist veya Gök Tengri inancına mensup insanlar bir arada yaşayabilmişlerdir. Benzer şekilde bugün dahi temelde, Şamanist gelenekleri devam ettirmekle birlikte Gagauz, Çuvaş, Kreşen Tatar, Hakas, Saha, gibi Türk toplulukları Rus misyonerlerinin etkisiyle Hıristiyanlık dinini benimsemişken, Karaylar, Kırımçaklar Museviliği, Tuvalar ve Sarı Uygurlar da Budistliği benimsemiş durumdadırlar. İç Asya' dan başlamak üzere Karadeniz'in kuzeyindeki bozkırlarda ve Balkanlar' da yüzyıllarca hakimiyet kurmuş olan birçok Türk topluluğu Hıristiyan misyonerlerin etki sahasına dahil olmuşlardır. Bu bağlamda, İç Asya' da doğu Hıristiyanlığının nın önemli bir kolu olan Nasturi inancı çeşitli Türk ve Moğol toplulukları arasında taraftar bulmuşken, batıda yani Karadeniz'in kuzeyine ve Balkanlar'a göç eden Hun, Bulgar, Hazar, Peçenek, Uz ve Kumanlar arasında Bizans kilisesinin misyon faaliyetleri sonucunda Hıristiyanlık inancı yayılmaya başlamıştır. Hıristiyanlığı kabulün ötesinde, zamanla Bizans ile komşu olan bu Türk boyları Bizans askeri sisteminde görev almaya ve İmparatorluk topraklarında önce Farslara ve Araplara karşı daha sonra ise Selçuklu Türklerine karşı Bizans sınırlarını korumak üzere Anadolu'nun çeşitli bölgelerine iskan edilmeye başlamışlardır. Bu iskan işleminde bilinen en çarpıcı örnekleri Bizans idari isimlendirmesiyle Armenie ve Lazique olarak adlandırılan ve bugün Trabzon' dan Sinop'a oradan da güneye Tuz Gölü'nün doğusundan geçerek Kayseri'yi içine alan bölgede iskana tabi tutulan Bulgar Türkleri oluşturmaktadır denilebilir. Bizans İmparatorluğu sonrasında Osmanlı idaresi altında da Trabzon yakınlarında ve güneyde Torosların bir parçasını oluşturan Bulgar (Bolkar) Dağı'nın ve Bulgar adını taşıyan birçok cemaatin varlığı da bu iskanın izlerini taşımaktadır denilebilir. Bulgarlar haricinde iskanları hakkında bilgi sahibi olunan diğer Hıristiyan Türk toplulukları da Peçenekler ve Kumanlardır. Özellikle 12. ve 13.yy.'larda Menderes vadisi ve İç Batı Anadolu bölgelerine iskan edilen Kumanların ve Peçeneklerin izlerine de Osmanlı ve sonrasında Anadolu'nun özellikle iç bölgelerinde ve hatta Suriye topraklarında varlığını devam ettirmiş yer isimlerinde rastlamak mümkündür