Mamak ile Güney Amerika cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalar arasında bir fark olmadığını, dün orada yapılanların bugün burada sergilendiğini düşünen Yazıcıoğlu, Amerika'da eğitim gören, Türk profesörün yaptığı araştırmaları acıyla hatırladı. Psikolog, cezaevi yönetiminin koruması altında, tutukluları bir kobay gibi kullanıp, çeşitli sorular sorarak istatistikler hazırlamıştı. Bütün bunlar Amerika'nın kirli ellerinin Türk cezaevlerine kadar uzandığını gösteriyordu. Ona göre Mamak yöneticileri kendi iradeleri ile hareket etmeyip, dışarıdan aldıkları talimatı uyguluyordu. Ama bu uygulamalar Mamak'ta başarısız kalmıştı. İşkencenin enerjilerini tüketmediği gençler o dönemi yaşamadıklarını kabul edip, cezaevinden daha şuurlu çıktılar. İşkence, Türkiye'nin gündemindeki en önemli maddelerden biri olunca Avrupa'daki insan hakları derneklerinden pek çok kişi Türkiye'ye geldi. İşkence gören sol görüşlüler soruları kolay cevapladı. Ülkücüler ise konuşmaktan kaçındı. Özellik..: le de, yabancı televizyoncular ile dernek yöneticilerinin "İşkenceyi devlet mi yapıyor?" sorusuna tepki gösterdiler