[İstitrat: Akif Balıkesir’i çok severdi. Hastalıktan kurtulmuş olsaydı
Balıkesir’de yerleşecekti, hayatının son günlerini bile hep bu emelle yaşadı.
Ankara’da idik, memleketimizin Yunanlılar tarafından işgali sene-i
devriyesine müsadif bir günde (Yeni Gün) gazetesine yazılacak meftur
bir yazıyı karalamakla meşgul idik. Akif te şu kıtayı yazıp bize verdi;
O yeşil toprağın ey yüzler ağartan (karesi).
Şimdi binlerce şehidin kanayan makberesi.
Sana hasret kalan evladın için dünyada
Varsa kahrolmadan aram edecek yer neresi?
Hani gök kubbenin altında görülmüş mu eşin?
Dağların bağ, hele vadilerin altın deresi!
Ey benim her taşı bir mabedi iman yurdum,
Seni er geç bana mutlak verecek mabudum!