Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir kişi herhangi bir olaya/duruma/soruna karşı bir görüş bildirdiğinde ve bu görüşünü çevresiyle paylaştığında bu görüşünün aksine kanıtlar gelse dahi ilk ortaya koyduğu görüşten dönme olasılığı zayıftır. Buradaki kritik nokta, kişinin görüşünü “başkalarıyla" paylaşmasıdır. Bu aşamadan sonra kişi görüşünü değil bir bakıma kendini savunmaya başlar: Sosyal psikolojide yapılan araştırmalar bu durumu ortaya koymaktadır. Örneğin, bir kişi bir araba almaya karar verdiğinde bütün marka seçeneklerini değerlendirir. Ancak bir markaya karar verdikten sonra, kararınin lehine olan verilere daha duyarlı hale gelirken, tersi kanıtlara duyarsızlaşir. Örneğin,karar verdiği markanın “daha az yaktığı” ile ilgili bir haber daha çok dikkatini çekerken, 'parçalarinın pahalı olduğu”na dair bir bilgi değersizleştirilir. Yapılan pek çok araştırma toplum karşısında savunulan bir fikirden geri dönmenin oldukça zor olduğunu gösteriyor. Öyle ki bir araştırmada farazi olarak sunulan bir durumda kişi bir görüşü savunmuştur. Sonrasında savunduğu görüşün yanlış olduğu söylenmesine rağmen kişi görüşünü savunmaya devam etmiştir. Yıllarca aile sorunları dinlemiş bir danışman olarak, yapılan evlilik tercihlerinde benzer pek çok evlilik biyografisi dinledim. Bazen, sevdiği kişiyle evlenebilmek için, anne-babası da dahil herkesi karşısına alarak sevdiğine kaçan bir kadın, evlendikten 1 yıl gibi kısa bir süre sonra boşanma kararı verebiliyor. Evlendiği adamın pek çok negatif özelliğinden bahsediyor. Kadınların bir kısmı. ”Evlenmeden önce böyle değildi"" gibi bir argüman geliştiriyor: Muhtemelen, kocası, bu negatif özellikleri bir yıl içinde kazanmamistı.Sorun, kadının müstakbel kocasına karşi hissettiği duyguların, adamı doğru degerlendirmesini engellemesidir.
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.