Gönderi

382 syf.
10/10 puan verdi
Din kitaplarına, dini kitaplara, din ile ilgili kitaplara bir süredir çok ön yargılı yaklaşıyordum. Öyle ki yukarıdaki söz öbeklerinden hangisi bu ve benzeri kitaplar için kullanılıyor onu bile bilmiyorum. Bu durumun sebepleri arasında hepsinin aynı şeyi evirip çevirmesi, Allah'ın haram dediğine helal diyen yazarların da din kitapları yazması, her şeyden önce merhamet diyen bir Allah'ın dinini anlatırken birbirini lanetleyenlerin de kitaplar yazması var. Tüm bunlara ek  adeta ne dediklerini anlamayalım ama inanalım diye yazanların payını da unutmamak gerekir. Hepsini Allah'a havale ediyorum. "Hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu?" ayeti bile üzerine ciddi düşünülmesi gereken bir konuya değiniyor. Bilmek,öğrenmek. En başta kendini ve seni yaratanı bilmek, öğrenmek. Tamam ama nasıl öğreneceğiz? İnsan peşinden gittiğini öğreniyor arkadaşlar. Arayacağız, araştıracağız. İlk emir olan "Oku, yaratan Rabbinin adı ile oku." emrine uyacağız ve "O insana bilmediklerini öğretti." sözüne tevekkül edeceğiz. Yazının en başında bir şeyler öğrenmek için başvurduğumuz kitaplardan nasıl elimiz boş döndüğümüzü ve nasıl yavaş yavaş bir şeylerden uzaklaştığımızı söylemeye çalıştım aslında. Gönül Bahçesinden Son Nefes kitabı o muzdarip olduğumuz kitaplardan biraz farklı. Düz bir anlatımla hepimizin bildiği şeyleri tekrar edip durmuyor. Hepimizin bildiği konuları harika bir üslup ile örnekler, menkıbeler, ayet ve hadislerle açıklıyor. Harika bir üslup diyorum çünkü bana göre Allah'ı ve O'nun dinini anlatan kitaplarda lakayıt yahut ağdalı bir dil kullanmak yanlış. Ne anlattığını ve kimlere anlattığını göz önünde bulundurman gerekiyor. "O olmuş, bu olmuş. Onu yapma, bunu yap." tarzındaki kitaplara hiç benzemiyor. Okurken ikna oluyorsunuz, kalbiniz ve aklınız ikna oluyor. İçerisinde hiç bilmediğim hikayeler, menkıbeler vardı. Çok etkilendiklerim, "Ben o yönden hiç düşünmemiştim." deyip o bakış açısı ile düşününce yeniden şükrettiğim bölümler, üzerine uzun uzun düşündüğüm cümleler oldu. Normalde dini kitapları okurken altını çizme, not alma alışkanlığı çoğumuzda yoktur. İçerik öylesine güzel sunulmuştu ki altını çizdiğim ayetler bile oldu. Tüm bunları göz önünde bulundurunca e-kitap formatında okurken arayıp tarayıp bulduğum bir kitap halini aldı. Kütüphanemde kendine güzel bir yer edindi.Takıldığım zamanlarda ara ara bazı konu başlıklarını açıp okuyacağım bir kitap mevkisine yükseldi. Tereddüte düşmeden herkese önerebileceğim bir kitap. Son olarak kitapta çok beğendiğim ve sevdiklerimle paylaştığım bir bölümü buraya yazmak isterim. "Rivâyete nazaran bir vâiz kürsüde kıyamet ahvâlini anlatmaktaydı. Cemaatin arasında Şeyh Şiblî Hazretleri de vardı. Vâiz, sohbetinin sonuna doğru Cenâb-ı Hakk‟ın kabirde soracağı suallerden bahisle: “İlmini nerede kullandın, sorulacak! Malını mülkünü nerede harcadın, sorulacak! İbâdetlerin ne durumda, sorulacak! Haram-helâle dikkat ettin mi, sorulacak!.. Bunlar sorulacak; şunlar da sorulacak!..” diye uzun uzadıya birçok husus saydı. Bu kadar teferruata rağmen meselenin özüne dikkat çekilmemesi üzerine Şiblî Hazretleri, vâize şöyle seslendi: “Ey vâiz efendi! Allâh Teâlâ o kadar çok suâl sormaz. O sorar ki: Ey kulum! Ben seninleydim, sen kiminleydin!..” Siz kiminlesiniz sevgili arkadaşlar? Keyifli okumalar. :) Not:Osman Nuri Topbaş hocanın çeşitli internet sitelerinde de sohbetleri var. Ben onlara da baktım fakat kitap kadar zevk alamadım. Dini sohbetlerde biraz çoşku aramamdan kaynaklandığını düşünüyorum bunun. Siz de onlara bakıp kitaplarını acaba alsam mı diye tereddüt ediyorsanız almanızı öneririm.
Gönül Bahçesinden Son Nefes
Gönül Bahçesinden Son NefesOsman Nuri Topbaş · Erkam Yayınları · 2003193 okunma
·
78 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.