Gönderi

Bir öğretmen ordusu lâzım
Nasılsa gâib edip kâmilen muhârebeyi, Esâret altına girmişti bir büyük millet. Zevi´l-ukûl arasından seçilme bir hey´et Düşündü: Milleti i´lâya çâre hangisidir Döküldü ortaya ârâ-yı encümen bir bir. Siyâseten kimi kurtarmak istemiş kalanı; Demiş ki dîğeri: Asker halâs eder vatanı; O der: "Donanmaya vardır bugün eşedd-i lüzûm; Bu der."Hayır, daha elzemdir ibtisâb-ı lüzûm;" Kiminde san´ata rağbet, kiminde nakde heves; Hülâsa, her kafadan başka başka çıkmış ses. Bir ihtiyar yalınız dinleyip bidâyette; "Mahalle mektebi lâzım!" demiş, nihâyette. Zavallının sözü pek anlaşılmamış ilkin; "Bunak!" diyen bile olmuş düşünmeden; lâkin, Herif, bu söz ne demektir, güzelce şerh etmiş; Deminki lâfları pek vâkıfâne cerh etmiş. Sonunda: "Kuvvetimiz, şüphesiz, ilerlemeli; Fakat düşünmeli herşeyde önceden temeli. Teammüm etmesi lâzım ma´ârifin mutlak.´ Okur yazarsa ahâli, ne var yapılmıyacak Donanma, ordu birer ihtiyâc-ı mübrimdir, O ihtiyâcı, fakat, öğreten "muallim" dir!" Deyip karârını vermiş ki, aynen icrâya, Konunca ortaya çıkmış, bugünkü Almanya. "Sedan "da orduyu teslîm eden Fransızlar, -Ki her zaman o vukûatı yâd edip sızlar- Ne der, bilir misiniz Hem de öyledir inanın: "Muallem ordusudur harbeden Prusya´lının: Muallim ordusu, lâkin, asıl muzaffer olan!" Bu sözden almalıdır, hiç değilse, ibret alan
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.