Gönderi

Hadi kızım Allah rahatlık versin. Dua etmeyi sakın unutma. Yoksa kabus görürsün. Şeytan gelip seni dürter, aklına bin türlü fesatlık sokar. De ki; Tanrım beni uslu bir çocuk yap. Annemi ve babamı üzmeyeyim. Günaha girmeyeyim. Beni cehennemde yakma. Cennetine kabul et. Kötülüklerden, şeytandan, sana sığınırım. Esma zaten daha bunları duyunca ödü kopmuştu bile. Yatağa uzandı. Annesi üzerini örttü. Anneciğim sana bir şey sorabilir miyim? Sor kızım. Söylesene anne, Tanrı benim çok yakın bir dostum mu? Yoksa beni cezalandırma ve cehennemde yakma hakkına sahip bir düşman mı? Hem ondan korkup hem ona nasıl güvenebilirim? İnsan hiç sevdiği dostundan korkar mı? Ayrıca bu büyükler nereden biliyorlar da habire onun adına konuşuyorlar? Onlar böyle ağızlarına geleni söylerken hiç düşünüyorlar mı acaba, Tanrı onların bu saçmalıklarını duyuyor diye. Belki de tüm bunların karşısında Tanrı'nın sessizliği, bunca abuk subuk düşünceyle uğraşmak istemediği içindir. Belki de diyordur ki "Şu büyüklerin sesini biraz kıssam da, dünyada sadece çocukların düşleri mi kalsa acaba?" Ha anne?
Sayfa 95 - NotaBene Yayınları - 1. BaskıKitabı okudu
··
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.