Gönderi

106 syf.
·
Not rated
Tohum / Necip Fazıl Kısakürek "Ferhad Bey - Ruhu unuttular. Ağaç tohumu unuttu. Bir bana bak birde kendine. Ben senden kaç milyon, kaç milyar kere büyüğüm. Ben nasıl senden çıkmış olabilirim dedi. Bir damlanın hacmine bütün bir kâinatın sığabileceğini anlatmaya çalışan ince ve girift adama deli dediler. Yaptığı iş bir iğne deliğinden bir deve geçirmeye kalkışmak kadar gülünç oldu. İğne deliğinden deve geçer mi? Yolcu - Geçer mı? Ferhat Bey - Geçer. Bir iğne deliğinden develer, dağlar ve denizler geçer. İğne deliği kadar küçük gözlerimizden nasıl bütün gökyüzü geçiyorsa öylece bir iğne deliğinden herşey geçer. Bir tohumda gövdesi, dalları, yaprakları ve yemişleriyle bütün bir ağaç gizlidir. " Kısakürek ' in ilk tiyatro eseri olan tohumda Maraş'ın Fransızlar tarafından hunharca işgale uğramasından bahsediyor. Yazarımız bu arada Maraşlı. İstanbul şehir tiyatrosunda sahnelenen eser ' Madde açık ruh gizlidir. Bütün hakikatler ruhundur' sözüyle özünü kaybedenin bir daha özünü bulamayacağı kanısındadır. Ağaç tohumu unuttu. Yazık! İnsanın geldiği yeri unutup şuan ki maddesiyle övünmesine yazık. Ne çabuk geldiğiniz yeri unutur oldunuz. Halbuki o tohum olmasaydı o gökleri kaplayan gövdeniz de olmayacaktı. Necip Fazıl, maddenin asla ruha dönüşemeyeceğini, maddenin ruhsuz bir ' hiç' olduğunu gözler önüne şahanece seriyor. Ve " Sır ancak gövdededir " sözünün nasıl maddenin arkasına saklanmasını birebir anlatıyor. Hayır! Sır tohumdadır. Ve ' Sırrımız bizde kaldıkça biz ona hakimiz ama bizden gidince o bize hakim.' Haddizatında olanlar... " Ceylanları su başında ney çalarak vurduklarını bilmez misiniz? Bu ele avuca sığmaz hayvan ney sesini duyunca ağaçların arasından ağır ağır ilerler, su kenarında yere oturur ve dünyanın en güzel gözleriyle hüngür hüngür ağlamaya başlarmış. Pusudaki avcılar tüfeklerini o asil hayvana çevirirler, rahatça nişan alır ve hep birden patlatırlarmış. Duman kadar çevik hayvan bir taş parçası gibi olduğu yerde kalıverirmiş. Bizde bu ruh ve ellerde bu düzen oldukça bizi vurmak da iş midir? Bize sevdiğimiz havayı çalsınlar, ökselerine mukaddes bildiğimiz şeyin yemini sepsinler, sırtımızdan nişan alındı demektir. Düşman bizim bu tarafımızı bizden iyi anlayan ve kullanandır. Böyle bir tuzağı o kurar. Biz de ona düşeriz, düşeceğimiz için düşeriz. Gülsüm Aşkın 15.09.2019
Tohum
TohumNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu · 20232,215 okunma
··
81 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.