Gönderi

MÜNACAT Ey bana kendini büyük tanıtan. Hâlime bak da varlığından utan! Sen kerim ü ganiyy u mutlaktın Sâhib-ül cüd ü zül keremdi adın. Hani nerde o şanlı saltanatın? Benden olsun sıkılmıyor suratın. Tam otuz beş yıl oldu yarabbi Çıkmadı bu tevekkülün de dibi. Va’d-i ferdayı başka kullarına Çırak et de benim işim yarına. Kalmasın, çünkü yüz yüze bakacak, Çare varsa budur bugün ancak. Ben senin bir çerağ-ı vahdetinim, Daha kestirmesi hakikatinim. Bana öyle gelir ki zatinle Şu kelamı adam gibi dinle: İkimiz bir mahallede büyüdük, Yüz göz olduk, hem arkadaş, hem Türk. Demeye söz bırakmamak lazım, Arz-ı hâle yakışmıyor ağzım. Beni sen başkasıyla etme kıyas, Ben kalender ve sen de Rabb-ün nâs. Bende varsa eğer o kalb-i selim, Arş-ı âlâna kör kütük gelirim. Kim ne der? Enbiya mı yan bakacak? Beni hangi cehennemin yakacak? Hiç’i onlar da eylesin idrak, Abd-i evlad-i husrev-i Levlâk. Hacı Bektaş, Cenab-ı Meulânâ Neyle meyden kanat takınca bana. Bana lânem cihan-ı şi’r ü hayal Ruhuma yağdı nağme-i âzâl. Nur g-ı aşkın olur mu hiç konağı Ebediyyet önünde “yem” çanağı? Sânihâtım sema-yı marziyeden Armağanlar nisâr eylerken. Taparım kendi ruhumun sesine, Kalbimin ateş-i mukaddesine. Beste-i erganun-ı ilhamım Oluyor sanki mehd-i ârâmım. Gayb olup kendi kâinatında Bin bir isminle her sıfatında. Görünen şekl ü pertev ü elvan, Nur u zulmet, bedayi ü elhan, Şiddet-i hub, tereddüdât-ı rücû Bin tazarru, eyâd-ı merfû Kime kimden? Zavallı insanlar! Pür-adâvet, yalancı bürhanlar! Altı bin yıllık emr-i teşkilat Yıkılır mı kolay kolay? Heyhat! Fitne-i inhisar-ı edyândan Var mı kalb-ı selime malik olan? Önce sevda, kadın ve şevk-ı naîm, Zeni aguş-ı âdeme teslim, Sonra şehvet edince tende tulü İlk sözün, tatma meyve-i memnu? Şahlanan s.. bu nehyi dinler mi? O melekler mi, yoksa cinler mi? Nur-ı şehvet, o hâlık-ı akdes, Ser-çerağ-ı hayat ü ruh u nefes Emr-i tahdide zor gelir ya Rab, O iken her muhit-i nura sebeb Bunu vicdan bilir ki: Nev-i beşer Künh u aşkı s..le fehmeyler. Mihnet-i aşk-ı evvelini çeken, Ruh-ı asrı tefekkür eylerken Bin telehhüfle ah u vah ederek Şunu vird-i zeban eder bî-şek: Üss-i...sün hutüt-ı heyetini, Bâb-ı aşkın müsellesiyyetini Aşk-ı asrîme eylerim mihrap, Şi’r ü aşkın teranesi bu kitap. Şu iki beyti ben de bil-inşâd, Ömrüm oldukça eylerim feryat: Nasıl olmam zebunu kahr-ı gamın, Hatırımdan silindi şekli .mın. NEYZEN TEVFİK KOLAYLI
·
13 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.