Hayat böyleydi, büyük düşler de sonbahar yaprakları gibi sararıp birer birer dökülebiliyordu. Bazısı o yaprakların üstüne basıp geçerdi, bazısı da tutup birini kitabının arasında saklardı söz gelimi ve yalnız kaldığı anlarda o yaprağın hikayesinde arardı kendini..