Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bu cümleleri kuran, toplumda ''BİTLİ'' diyerek aşağılanan kişi. ************************************************************* (..) ''Nasıl, bizim liman işçileri, yani müşterileriniz hoşunuza gidiyor mu.?'' ''Eğlendiriyorlar beni,'' diye bağırdı, dalgın dalgın ırmağa bakan Mihail. ''Eğlendiriyorlar mı.? Yok canım.. Sizin gibi kışlada simit satarken, askerler malları aşırırlardı ve ben hiç eğlenmezdim, çünkü sonunda Kir Nikolas'a hesap vermek gerekirdi.'' ''Ben de hesap veriyorum, ancak Kir Nikolas 'bu müşterilerin, kuluçkanın altından hiç çaktırmadan yumurta çalacak' kadar usta olduklarını biliyor. Ben elimden geldiğince dikkat ediyorum, ama onlar yine de çalıyorlar. Bu da hoşuma gidiyor. Nasıl eğlenmeyeyim ki.! Bu işi yapan adamların çoğu aile reisi, yurdu için savaşacak yiğit kişiler. Yargıç önünde tanıklık ediyor; belediye başkanı ve milletvekili seçiyor, sonra gelip benim simit sepeti karşısında, iki kuruş eksik ödemek için, bin bir maskaralık yapıyorlar. Ayrıca şunu da belirteyim ki, zaman zaman aşırılan simidi görüyorum, ama bu işi öylesine ustalıkla yapıyorlar ki, elim kolum bağlanıyor. Sırf bu ustalık, daha bilmem kaç simide değer çünkü. O vakit, kendi kendime, 'Böylesine küçük bir şey için neden bunca zahmete giriliyor acaba.?' diyorum. Bir simit ya da çörek alamayacak kadar yoksul değiller. Hırsız da değiller; hepsi emekçi; hatta iyi de kazanıyorlar. Hırsızlıkla geçinen adamın çalıp çırpması şaşırtıcı değildir, ama geçinecek kadar para kazanan dürüst bir insanın iki kuruş için kendini küçük düşürmesine aklım ermiyor doğrusu. Sizin eriyor mu kuzum.'' diye sordu Mihail, büyük bir ciddiyetle. (..)
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.