Gönderi

“Yavaş yavaş ölüyorlardı, bu çok açıktı. Düşman değillerdi, suçlu da değillerdi, ama bu dünyayla bir alâkaları kalmamıştı. Bulanık zihinleriyle yeşilimsi karanlığın içinde uzanan, hastalığın ve açlığın kara gölgelerinden ibarettiler artık. Kıyının ücra köşelerinden süreli sözleşmelerin yasallığına dayanılarak getirilmişler, buralara uyum sağlayamamışlar, aşina olmadıkları besinlerle beslenmişlerdi; hasta düşüp iş göremez hale gelince de sürünerek buraya gelmelerine, dinlenmelerine izin verilmişti. Can çekişen bu adamlar hava kadar özgürdü ve zayıflıktan neredeyse hava kadar şeffaftılar.
·
1 görüntüleme
Muradiye