Çoğu yayınevi tarafından 2 ayrı kitap olarak basılan öykülerin tek kitapta toplanması, anlatılmak istenilenlerin de birbirine benzemesi sebebiyle bence güzel olmuş.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’nda henüz 13 yaşındayken kalbini kendisinden yaşça büyük karşı komşusuna kaptıran ve tutkusundan yıllar boyu vazgeçmeyen bir kadının mektubunu okuyorken, Bir Kadınının Hayatından 24 Saat’te ise kocası öldükten sonra çocuklarından, kendinden ve hayattan vazgeçmiş bir kadının yıllar önce yaşadığı 24 saatlik duygusal gelgitlerini anlatıp bunun yükünden kurtulmasını dinliyoruz.
Tüm kitap boyu betimlemeler o kadar güzel yapılmış ki sanki siz de olaylar esnasında oradaymışsınız gibi hissediyorsunuz.
Kadın duygularını bu kadar sade ve yerinde anlatabildiğin için teşekkürler Stefan Zweig.