Gönderi

344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Ay aklımı yitiriyorum, o son neydi öyle? Anlayana, daha doğrusu idrak edene kadar beş kere okudum. Spoiler'lı kısmı işaretledim, yazıyı kitap hakkında spoiler yemeden rahat rahat okuyabilirsiniz. Kitap o kadar akıcıydı ki resmen tek attım. Üslubu son derece basit ve akıcıydı. Basitliğinin beni biraz rahatsız ettiği yerler oldu ama zaten çerezlik bir şeyler okumak için başlamıştım, yani kolayca okunabildiğini söylemek yanlış olmaz. Eğer cinsel içerikten rahatsız oluyorsanız, kitapta aşırı olmamakla beraber fazlaca bu muhabbet geçiyor. Beklentinizi buna göre ayarlamanızı öneririm. Son olarak, Primal Fear tarzı savcılık vs savunma üzerinden giden hukuk filmlerini seviyorsanız kitabı sevmeniz kuvvetle mümkün. Her sayfada siz de karakterle birlikte geriliyor ve her an gelecek yeni bir gelişme için nefesinizi tutuyorsunuz. Benim için olayı çözümlemekte her ne kadar başarısız olmuş olsam da çok güzel bir deneyimdi, kitabı beğendim. BURADAN SONRASI SPOILER İÇERİR. Yorumun yüzeysel kısmını bitirdikten sonra burada biraz kurtlarımı dökmek istiyorum. Yazara kızgın mıyım, yoksa başarılı bir iş mi çıkarmış bir türlü emin olamıyorum. Eğer amacı başından beri plot-twist ile sonlanacak bir kurgu yaratmaksa ve bütün kurguyu buna göre işlediğini varsayarsak çok başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Eğer kitabın sonundan memnun kalmayıp da sonradan değiştirdiyse -çünkü size Anna'nın iç sesinin ve düşüncelerinin kitabın sonuyla uyuşmadığı onlarca nokta bulabilirim- ortaya çıkan roman çok okunaklı ve heyecanlı olmakla beraber bence bu biraz okuyucuyu kandırmak gibi oluyor. Örnek vermem gerekirse, Agatha Christie romanlarında her zaman dedektifi okuyucu ile eş zamanlı götürür ve ipuçlarını beraber bulmalarını, böylece davayı eğer yapabilirlerse birlikte çözümlemelerini istermiş. Başarılı polisiye romanlarının bu örüntüden pek çıkmadığını gözlemleyebiliriz. Bu kitabı ise bir dedektifin bakış açısından okumuyoruz. Ama kitap boyunca Anna'nın kafasının içindeydik ve birkaç bölüm haricinde, kritik anların hiçbirinde yaptığı şey hakkında minicik bir ipucu bile yoktu. Bu da bana kitabın sonunun sonradan oluşturulduğu izlenimini verdi ve bu yüzden kitabın sonunda delirmekle birlikte tutarsızlık canımı sıktı. Dürüst olmak gerekirse en başta Tate'in suçlu olduğunu düşünmüştüm. Juan'ın. Elise'in garip erkek arkadaşının. Melanie'nin ve hatta AK'in bile suçlu olabileceğini düşündüm ama yazarın adil davranmaması sonucu aklıma bir kez bile Anna olabileceği gelmedi. Yine de beni kendisine bu kadar kilitlemiş olan bir kitaba haksızlık yapmak istemiyorum. Uzun bir süredir klasikler ve psikoloji kitapları okuyordum, araya böyle bir kurgu sokmak iyi geldi. Moby Dick'ten sonra biraz kültür şoku yaşasam da yukarıya da yazdığım gibi, cidden güzel bir deneyimdi.
Tehlikeli Kızlar
Tehlikeli KızlarAbigail Haas · Yabancı Yayınları · 2017456 okunma
·
30 görüntüleme
Twice okurunun profil resmi
Benim de o hariç herkes geldi .Elise,intihar etti bile dedim ncbxh
Deniz okurunun profil resmi
ben de düşündüm onu ya dediğin gibi olan bi kitap vardı buna aşırı benzeyen, dedim acaba mı öyle midir yani her şey ondan daha mantıklıydı bhxbch
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.