Gönderi

Okuldan sonra oyun oynamak için dışarı çıktıklarında beni de götürüyorlar ve “gezinti arabası" dedikleri paslı, eski bir arabayla beni taşıyorlardı. Hayatımın en güzel yıllarının bazıları o yamuk saplı, eciş bücüs tekerlekli, ılık bir haziran akşamının alacakaranlığında veya aralık gecesinin soğuk griliğinde aydınlatılmış sokaklardan geçerken ve karanlık, ürkütücü geçitlerde sürü- lürken gicırdayıp homurdanan o arabada geçti.
Sayfa 25
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.