Gönderi

Karakterlerimiz ile mesleklerimiz arasındaki zıtlık beni hep düşündürmüştür. Gündelik hayatında ağzını bıçak açmayan utangaç bir arkadaşım çağrı merkezinde, çenesi düşük bir arkadaşım ise kütüphanede çalışıyor. İddiam o ki, insanlar, tarihin hiçbir döneminde bugün olduğu gibi karakterlerinin özüne ters işlerde çalış(tırıl)mamıştır. Bu savımı Eduardo Galeano veya Gündüz Vassaf gibi ansiklopedik bilgilerle destekleyemem ama Ortaçağ'da geçen filmleri düşünün, bir tane "Nerden nalbant oldum ki, terzi olacaktım.", "Üç puanla şövalyeliği kaçırdım, katip oldum" benzeri bir replik hatırlıyor musunuz? Demek ki, "yanlış tercih kurbanı" denen illet, tamamen çağımıza özgü bir hastalık. Bunu görmezden gelmeyi tercih ediyor oluşumuz ise asıl ürkütücü olan. Uzatmasıyla, yükseğiyle derken sekiz yıl hukuk okuyup bir gazetenin magazin bölümünde çalışan arkadaşım var. Gevrek gevrek gülerek "Kimin kimle hukuku var, onu değerlendiriyorum," diyor. Çeviribilim mezunu olup otel yöneticiliği yapan kuzenim var, "İşleri çekip çeviriyorum," diyor. Harcanmış yıllarımızla orta üç seviyesinde alay ediyoruz, sonra soruyoruz, neden bu mutsuzluk diye.
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.