Gönderi

218 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kalabalığın içinde dikkat çekmeyen, sıradan bir adamdır Charles Strickland. Tanıyanlar onu sıkıcı biri olarak tanımlarlar. Hatta edebiyatla ilgilenmediği için O’nu tam anlamıyla zevksiz bulurlar. Kimse onun bir dahi olabileceğini aklının ucundan geçirmez. Ancak Stricland'ın büyük bir tutkusu vardır; Resim yapmak... Bunun için küçük bir not bırakarak evini, karısını ve çocuklarını terk ederek Paris'te ufacık bir stüdyoda dur durak bilmeksizin çalışır. Bol para kazanan bir bankerken bir anda sadece ekmekle yetinen bir insan haline gelir ki-bazen günlerce onu da bulamaz-; hiç bir şeye, yoksunluğa ve yahut insanların kendi hakkında ne düşündüğüne hiç aldırmaz. Sadece tutkusunun peşinde koşar. Sayısız resim yapar, üstelik resimlerini sergilemeyi şiddetle reddeder. Sonunda uzun bir yolculuktan sonra Tahiti’ye yerleşir; cüzzama yakalanır,gözlerini kaybeder ama fırçayı elinden bırakmaz, resim yapmayı ise asla. Son resmini artık kör olduğu halde tamamlar ve huzura kavuştuğunu düşünür; Ve kendisi bu resimlerin gerçek bir sanat eseri olduğunu bilir. Sonunda istediğine kavuşmuştur ve yaşamını tamamlamıştır. Kendine bir dünya yaratmış ve bunun güzelliğine tanık olmuştur. Artık gurur ve memnuniyetle ölür. Maugham bu romanı Paul Gauguin’in hayatından esinlenerek yazmıştır ve Önüne geçilemeyen yaratma tutkusunun sıradan bir insanın hayatını ve kişiliğini nasıl etkiler, nasıl değiştirir” i Charles Strickland’in hayatı üzerinden anlatmayı gayet iyi başarmış. Yazar bir yandan toplumun insan üzerindeki baskılarını bir yandan da bir dehanın gelişimini ve kendi kendinin efendisi olmanın ne kaybettirip ne kazandırdığını sunuyor okura. Bu romandan ne çok şey öğrendiğimi anlatamam.....
Ay ve Altı Peni
Ay ve Altı PeniW. Somerset Maugham · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2001552 okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.