Bir toplumun görüşü ve baskıları sosyolojik algıları o toplumum düşünce ve fertleri üzerindeki etkisini gösteriyor. Ortak noktamız olan insanın kökene göre ayrıştırılması ve yine sonuçları. Güç duygusunun insanı bir çocukken bile nasıl pişman edebileceği ve çocukken bile nasıl vicdansız olunabileceğini anlatmış. Bence günümüz gençleri de tıpkı böyle. “Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları istediğin renge boyayamazsın”(26. Syf.) insanın kendisine olan öfkesinden dolayı nasıl yol arkadaşından uzaklaştığının da anlatımı var. En büyük ve affedilmez hata yalandı çünkü insanın hayatını olduğu gibi yaşamasını engelliyordu. Emir’e en büyük hatayı babası yapmıştı. Yeni okuyacak olanlar için içeriğine çok girmiyorum. Ama şunu belirteyim Sohrab’ı öyle çok sevdim ki Hasan’ın parçasıydı çünkü o. Anlatımına değinirsek de kitap oldukça akıcı ama çok yürek parçalayan bölümleri var. İnsan yediremiyor; nasıl yaşanabilir; nasıl mümkün olabilir diye soruyor kendine. O yüzden okumak zaman aldı çünkü okurken bile kaldıramıyor insan. Bir dakika bunu bi sindirmem gerek nasıl yapabilir asla affedemem diyor. Ama oldu işte. O rengarenk uçurtmaların altında hangi hayatlar vardı kim bilir...